Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | yeni ortaya çıkan | of recent vintage adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | düşünce hayatında ortaya çıkan yeni akım | current n. |
General | ortaya çıkan yeni özellikler | emergent properties n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | yeni ortaya çıkan açık | incipient deficit n. |
Medical | ||
Medical | anne kanı ile fetal kan arasında rh uyuşmazlığı nedeniyle yeni doğan çocukta ortaya çıkan patolojik durum | erythroblastosis fetalis n. |
Pathology | ||
Pathology | yeni doğan bebeklerin doğum kanalında enfekte olması sebebiyle gözlerde ortaya çıkan akut inflamasyon | ophthalmia neonatorum n. |
Environment | ||
Environment | yeni ortaya çıkan kirleticiler | emergent pollutants n. |