kış - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kış



"kış" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kış winter i.
General
kış wintertime i.
kış winter i.
kış hiems i.
kış hiemal s.
kış shoo! ünl.
Gastronomy
kış winter i.

"kış" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 324 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kış uykusu hibernation i.
kış uykusu winter sleep i.
General
kış kıyamet severe winter cold i.
kış mevsimi wintertide i.
kış mevsimi süresi wintertime i.
bir bitkinin kış nedeniyle ölmesi winterkill i.
kış zamanı wintertime i.
kış merası winter pasture i.
kış başlangıcı martinmas i.
kış habercisi winter herald i.
kış ortası depth of winter i.
kış ortası midwinter i.
kış bahçesi greenhouse i.
bir bitkinin kış nedeniyle ölümü winterkilling i.
kış uykusu sleep i.
kara kış the dead of winter i.
kış kavunu winter melon i.
kış koşulları winter conditions i.
kış günü winter day i.
kış sporları winter sports i.
kış olimpiyatları winter olympics i.
kış şartları winter conditions i.
kış kavunu casaba i.
kış saati winter time i.
kış dönemi dormant season i.
kış bahçesi winter garden i.
kış meyvesi winter fruit i.
kış soğuğu winter cold i.
kış soğuğu winter's cold i.
kış sporu winter sport i.
kış saati uygulaması winter time i.
kış uykusu brumal sleep i.
çıplak kış olimpiyatları nude winter olympics i.
erken bastıran kış an early winter i.
kış mevsimi winter i.
kış mevsimi season of winter i.
geçen kış last winter i.
kış depresyonu winter depression i.
kış depresyonu winter blues i.
kış yarı/tepesi winter fell i.
kış rüzgarı winter wind i.
kış uykusu winter rest i.
kış partisi winter party i.
kış tatili winter vacation i.
kış tatili winter holiday i.
kış tatili winter break i.
kış askeri winter soldier i.
kış paketi winter pack i.
kış güneşi winter sun i.
soğuk kış aylarında açan güneşin sıcaklığı apricity i.
kış evi winter house i.
kış koleksiyonu winter collection i.
kış uykusu ini hibernacle i.
kış uykusuna yatma hibernation i.
kış uykusu sığınağı hybernacle i.
kış uykusu hybernacle i.
kış uykusu hyemation i.
kış süslemelerinde kullanılan herdem yeşil dallar green i.
kış süslemelerinde kullanılan herdem yeşil dallar greens i.
kış uykusuna yatma hibernating i.
(özellikle kızılderili dilinde) kış mevsimi snow i.
akçaağaç şekeri ikram edilen kış partisi sugar eat i.
akçaağaç şekeri ikram edilen kış partisi sugaring off i.
kış uykusuna yatmak hibernate f.
hayvanları kış süresince beslemek winterfeed f.
kış uykusundan uyanmak emerge from hibernation f.
kış uykusuna yatmak go into hibernation f.
kış uykusundan kalkmak emerge from hibernation f.
kış uykusuna yatmak lie dormant f.
kış etkisi yaratmak winter f.
kış gibi etkilemek winter f.
kış aylarında beslemek winter (on) f.
kış aylarında konaklamak winter f.
kış aylarında bakmak winter f.
kış aylarında bakımı üstlenmek winter f.
kış aylarında ilgilenmek winter f.
kış uykusunda olmak hybernacle f.
(kış uykusu için) inine çekilmek den f.
kış boyu muhafaza etmek overwinter f.
kış boyu dayanmak overwinter f.
kış uykusuna yatmak slumber f.
kış nedeniyle ölmüş bitki winterkilled s.
kış uykusuna yatmayan nonhibernating s.
kış uykusuna geçmiş latibulized s.
kış gibi brumal s.
kış gibi wintery s.
kış soğuğunu aratmayan wintery s.
kış soğuğunu aratmayan wintry s.
kış gibi wintry s.
kış ile ilgili hiemal s.
düşük kış sıcaklıklarına dayanamayan nonhardy s.
kış ile ilgili winterly s.
kış gibi olan winterly s.
kış mevsiminde yetişen (bitki) winter s.
kış aylarında büyüyen (bitki) winter s.
kış mevsimiyle ilgili winter s.
kış mevsiminde meydana gelen winter s.
kış ortasına ait midwinter s.
kış ortasıyla ilgili midwinter s.
kış ortasında meydana gelen midwinter s.
kış mevsiminde gerçekleşen overwinter s.
yaz kış in summer and winter zf.
soğuk bir kış gecesinde in a cold winter night zf.
kış kış hoosh ünl.
Phrasals
kış aylarını (bir şeyle) geçirmek winter on (something) f.
(kış aylarında (bir şeyle) beslenmek winter on (something) f.
kış boyu (bir şeyle) beslenmek winter on (something) f.
kış boyu bir hayvana (bir şey) yedirmek winter on (something) f.
Phrases
kış yaklaşıyor winter draws on expr.
kış kapıda winter draws on expr.
kış gelmek üzere winter is almost upon us expr.
yaz kış in season and out of season expr.
Proverb
kış olmadan bahar olmaz there is no spring without a winter
benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur a bad apple spoils the (whole) barrel
benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur one bad apple spoils the (whole) barrel
benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur one bad apple spoils the (whole) bunch
benzeye benzeye yaz benzeye benzeye kış olur one bad apple spoils the (whole) bushel
Colloquial
sert ve soğuk kış rüzgarı the hawk [us] i.
keskin kış rüzgarı the hawk [us] i.
sert ve soğuk kış rüzgarı hawk i.
keskin kış rüzgarı hawk i.
kış yüzücüsü iceberg [australia] i.
kış sörfçüsü iceberg [australia] i.
bir bulutla kış olmaz one swallow doesn't make a summer expr.
kış kapıda winter is at the doorstep expr.
kış kapıda winter is around the corner expr.
kış geliyor winter is coming expr.
Idioms
soğuk kış rüzgarı mr. hawkins i.
kış rüzgarı mr. hawkins i.
kara kış dead of winter i.
kış şartlarında acımadan sürülen hurda/eski araba winter rat [us] i.
kış saati uygulaması sebebiyle saatleri geri almak move the clock back f.
kış saati uygulaması sebebiyle saatleri geri almak move the clocks back f.
kış saati uygulaması sebebiyle saatleri geri almak move one's clock back f.
kış saati uygulaması sebebiyle saatleri geri almak move one's clocks back f.
kara kış colder than the shady side of a banker's heart s.
yaz kış demeden come rain or shine expr.
yaz kış demeden come rain, come shine expr.
Speaking
en sevdiğim mevsim kış my favorite season is winter expr.
kış kapıda winter is knocking on the door expr.
türkiye'de kış şu an this is winter in turkey expr.
Trade/Economic
kış riski winter risk i.
kış primi winter premium i.
Politics
nükleer kış nuclear winter i.
Tourism
dağ ve kış turizmi mountain and winter tourism i.
kış sporları ve kayak merkezi winter sports and skiing center i.
Technical
kış klimatizasyonu winter air conditioning i.
kış hizmet makineleri winter service machines i.
kış sınıfı motor yağı winter grade motor oil i.
kış kliması winter air conditioning i.
kış lastiği winter wheel i.
kış iklimlemesi winter air conditioning i.
kış benzini winter gasoline i.
kış sporları donanımı winter-sports equipment i.
kış lastiği winter tire i.
kış sporları donanımı winter sports equipment i.
kış sulaması winter irrigation i.
Construction
kış yapımı sorunları winter building problems i.
kış bahçesi sun room i.
kış bahçesi sunroom i.
kış bahçesi florida room i.
kış bahçesi garden conservatory i.
kış bahçesi garden room i.
kış bahçesi patio room i.
kış bahçesi sun parlor i.
kış bahçesi sun porch i.
kış koşulları betonu tesisi winterized concrete i.
Automotive
kış lastiği winter tire i.
Traffic
kış programı winter program i.
kış programı haritası winter program map i.
Marine
kış betonlaması winter concreting i.
Medical
kış kaşıntısı prairie itch i.
kış kaşıntısı swamp itch i.
Psychology
kış depresyonu winter depression i.
kış uykusu tepkisi hibernation reaction i.
Pathology
her kış tekrarlayan öksürük ile karakterize bir tür kronik bronşit winter cough i.
kış kusma hastalığı intestinal flu i.
Gastronomy
kış için güneşte kurutulmuş elma normandy pippins i.
kış türlüsü winter vegetable stew i.
kış dil balığının çok değerli beyaz eti lemon sole i.
kış kabağı ile hazırlanan bir turta squash pie i.
Biology
biyolojik gelişimin durduğu kış uykusu benzeri bir durum diapause i.
kış uykusu latitancy i.
kış uykusuna yatan varsayımsal bir mantar formu mycoplasm i.
kış mantarı flammulina velutipes i.
kış boyu ölmemek overwinter f.
kış uykusu benzeri hale girmek diapause f.
bir mevsimde bir nesil veren ve kış uykusuna yatma eğilimli olan univoltine s.
kış uykusunda olan latitant s.
Marine Biology
kış dil balığı blackback flounder i.
kış dil balığı pseudopleuronectes americanus i.
kış dil balığı winter flounder i.
kış dil balığı lemon sole i.
bir tatlı su yosun hayvanının üzerindeki kış uykusuna yatıp baharda yeni bireye dönüşen tomurcuk winter bud i.
Astronomy
kış gündönümü winter solstice i.
kış denizi mare hiemis i.
kış gün dönümü midwinter i.
Zoology
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa tadarida brasiliensis i.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa guano bat i.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa mexican freetail bat i.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa mexican free-tailed bat i.
abd'nin güneyinde yaşayan ve kış aylarında daha güneye göç eden serbest kuyruklu bir yarasa brazilian free-tailed bat i.
ayı ve benzeri hayvanların bağırsaklarında kış uykusu esnasında meydana gelen tıkanıklık veya dışkı kitlesi tappen i.
kış uykusuna yatma torpor i.
kış uykusuna yatan hibernator i.
kış uykusu winter sleep i.
kış uykusuna yatan hayvanlar hibernating animals i.
kış uykucusu hibernator i.
salyangozların kış uykusundan önce kabuk açıklığını örtmek amacıyla salgıladığı kalsiyum fosfat ve zamk disk epiphragm i.
birçok omurgasız hayvan tarafından sonbaharda yumurtlanıp kış koşullarında hayatta kalan bir yumurta winter egg i.
hayvanların kış uykusuna yattığı in hibernaculum i.
salyangozların kış uykusundan önce kabuk açıklığını örtmek için salgıladığı kalsiyum fosfat ve zamk disk hibernaculum i.
delikte kış uykusuna yatmak hole up f.
kış uykusunda torpid s.
kış uykusuna yatan hibernating s.
Botanic
geniş yapraklı, yaz kış endemik bir yeni zelanda ağacı tawheowheo (quintinia serrata) i.
kış kavunu cassaba (cucumis melo inodorus) i.
sarımsı-yeşil çilli yüzeyi olan, olgunlaştıkça altın rengine dönen küçük ve tatlı bir kış armudu nelis i.
sarımsı-yeşil çilli yüzeyi olan, olgunlaştıkça altın rengine dönen küçük ve tatlı bir kış armudu winter nelis i.
kış tatlısı allspice (chimonanthus praecox) i.
kış tatlısı japan allspice i.
kış tatlısı japanese allspice i.
kış kavunu honeydew melon i.
kış tomurcuğu dormant bud i.
kış kavunu winter melon i.
kış kavunu cucumis melo inodorus i.
kış kavunu persian melon i.
kış kirazı ashwagandha i.
kış kirazı winter cherry i.
kış kavunu winter melon vine i.
siyah kış trüfü black winter truffle i.
siyah kış trüfü tuber melanosporum i.
zayıf uçlu bir kış bitkisi caley pea i.
zayıf uçlu bir kış bitkisi lathyrus hirsutus i.
zayıf uçlu bir kış bitkisi rough pea i.
zayıf uçlu bir kış bitkisi singletary pea i.
zayıf uçlu bir kış bitkisi wild winterpea i.
kış mantarı enoki (flammulina velutipes) i.
kış mantarı enokitake i.
kış yasemini winter jasmine (jasminum nudiflorum) i.
kış teresi barbarea verna i.
kış mantarı velvet shank (flammulina velutipes) i.
kış kirazının çanak yaprakları winter cherry i.
kış salatalarında kullanılmak üzere yetiştirilen tere winter cress i.
bitkinin kış ayları boyunca uyku halinde kalmasını sağlayan tomurcuk veya koruyucu kılıf winter lodge i.
kış mantarı winter mushroom i.
kış armudu winter pear i.
kış kabağı winter squash i.
kış tatlısı winter sweet i.
kış tatlısı chimonanthus praecox i.
kış tatlısı japan allspice i.
kış nedeniyle öldürme winterkill i.
bir kış elması türü ribston i.
kış tatlısı genus chimonanthus i.
kahverengimsi kabuğu olan bir kış elması russeting i.
bitkilerin kış mevsimi veya kurak mevsimlerde hayatta kalması perennation i.
yaz kış yeşil evergreen s.
Agriculture
sonbaharda veya kış başında olgunlaşan, amerika'ya özgü, kırmızı şeritli elma çeşidi northern spy i.
kış elması northern spy i.
kış merası winter pasture i.
kış otlatması winter grazing i.
(pakistan, hindistan'da) kış sonunda hasat edilen ürün rabi i.
kış koşullarına dayanıklı ekin winter crop i.
kış boyunca arazilerde biçilmeden bırakılan uzun ve kaba otlar fog i.
kış aylarında otlaklara ek olarak hayvanları yemle beslemek winter-feed f.
kış aylarında otlakların yenilenmesi için hayvanları yemle beslemek winter-feed f.
kış aylarında tahılları ekmek winter-feed f.
kış aylarında hayvanları beslemek winter-feed f.
(sığırı) kış boyunca arazilerde biçilmeden bırakılan uzun ve kaba otlarla beslemek fog [uk] f.
kış boyunca biçilmeyen uzun ve kaba otlarla kaplanmak fog [dialect] f.
kış aylarında tüketilebilecek (meyve ve sebzeler) winter s.
Breeding
kış otlağı yard i.
kış aylarında hayvanları beslemek winter-feed f.
kış aylarında bakıp beslemek (çiftlik hayvanları) winter f.
kış aylarında bakılıp beslenmek (çiftlik hayvanları) winter f.
iki kış geçirmiş (at, öküz) twinter [dialect] s.
Apiculture
kış kaybı winter loss i.
kış kümesi winter cluster i.
kış salkımı winter cluster i.
History
kış savaşı winter war i.
kış gün dönümü festivali saturnalia i.
kış gün dönümü festivaline ait veya ilgili saturnalian s.
Religious
(slav mitolojisinde) kış ve ölüm tanrıçası mara i.
Environment
kış şartlarına hazırlama kiti winterization kit i.
nükleer kış nuclear winter i.
soğuğa dayanıklı veya kış uykusundaki bitkiler için düşük sıcaklıkta tutulan sera coolhouse i.
Geography
avusturya'da kış sporlarının yapıldığı bir dağ geçidi olan bölge arlberg i.
new york'un kuzeydoğusunda adirondack dağları'nda yer alan, popüler kayak alanı ve kış beldesi olan kasaba lake placid i.
iskoçya'da bir kış turizmi beldesi aviemore i.
kış mevsimi wood-sere i.
kış buzullarının yıllık olarak erimesi ice-out i.
Meteorology
kış fırtınası winter storm i.
kış gündönümü devresi halcyon days i.
ortalama kış sıcaklıkları aynı olan yerleri harita üzerinde birleştiren çizgi isochime i.
ortalama kış sıcaklıkları aynı olan yerleri harita üzerinde birleştiren çizgilere ait veya ilgili isocheimenal s.
ortalama kış sıcaklıkları aynı olan yerleri harita üzerinde birleştiren (çizgi) isocheimenal s.
Military
kış şartlarına uydurma winterization i.
kış seferi winter campaigning i.
kış harp kursu winter warfare course i.
kış şartlarına uydurma winterisation i.
kış için kamuflaj winter camouflage net i.
Sport
kros kayağı ve kayakla atlamadan oluşan kış sporu nordic skiing i.
kış sporları winter sports i.
kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu bobsled i.
kayaklı koşu ile tüfekli atışın bir araya getirildiği kış sporu biathlon i.
kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu bobsleigh i.
kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu bobsledding i.
kızağa benzer bir araçla özel bir parkurda kayılarak yapılan kış sporu bobsleighing i.
uluslararası kış sporları federasyonları birliği association of international winter sports federations (aiwf) i.
kış olimpiyat oyunları winter olympic games i.
kış yarışı winter race i.
Cinema
(ilk olarak game of thrones'da söylenmiş) kış mevsiminin zorluklarını bilmeyen kimse sweet summer child i.
Archaic
antik bir pagan kış festivali yule i.
ine veya deliğe çekilip kış uykusuna yatmak latibulize f.
ine veya deliğe çekilip kış uykusuna yatmak latibulise f.
Ornithology
kış akşam kırlangıcı poorwill i.
kış akşam kırlangıcı phalaenoptilus nuttallii i.
kış akşam kırlangıcı poor-will i.
Entomology
su pirelerinin sırtındaki kış yumurtalarını içeren eyer şeklinde boşluk ephippium i.
kış kelebeği winter moth (operophtera brumata) i.
kış sonu veya baharın başında karların eridiği topraklarda görülen çeşitli yay kuyruk böceklerine verilen ad snow flea i.
Slang
kış eğlencesi wintertainment i.
Star Wars
tagta'nın kış sarayı tagta's winter palace i.
kış sarayı winter palace i.