kolaylıkla - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kolaylıkla



"kolaylıkla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kolaylıkla readily zf.
kolaylıkla in a breeze zf.
kolaylıkla with ease zf.
kolaylıkla soon zf.
kolaylıkla hands down zf.
kolaylıkla lightly zf.
kolaylıkla easily zf.
kolaylıkla quite easily zf.
kolaylıkla easy zf.
kolaylıkla preedy [dialect] zf.
Colloquial
kolaylıkla easily zf.
kolaylıkla in a breeze expr.
Idioms
kolaylıkla in a canter zf.
kolaylıkla as a duck takes to water expr.
kolaylıkla and no messing expr.
kolaylıkla a mile away expr.
kolaylıkla a mile off expr.
kolaylıkla in a walk expr.
kolaylıkla on a plate expr.
kolaylıkla on a platter expr.
kolaylıkla with one hand (tied) behind your back expr.
kolaylıkla with one hand tied behind back expr.
kolaylıkla with your eyes shut (or closed) expr.

"kolaylıkla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 80 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kolaylıkla incinen tender s.
hoş ve kolaylıkla akılda kalan catchy s.
General
kolaylıkla kaygılanan kimse worrier i.
kolaylıkla ulaşılabilir olma accessibility i.
kolaylıkla incinme tenderness i.
uzaklardan kolaylıkla fark edilen (topografik özellik/yüksek bina vb) landmark i.
kolaylıkla görüşülebilir olma accessibility i.
iki anlamlı bir kelime yüzünden kolaylıkla yanlış anlaşılan bir cümle garden path sentence i.
kolaylıkla çözüme kavuşturulan problem banana problem i.
kolaylıkla vazgeçen kimse abdicator i.
midesi kolaylıkla bulanmamak/bozulmamak have a strong stomach f.
çevresindekilerden kolaylıkla etkilenen susceptible s.
kolaylıkla anlaşılan clear s.
kolaylıkla kırılabilen delicate s.
kolaylıkla satılabilir marketable s.
kolaylıkla ayırt edilebilen distinctive s.
kolaylıkla duyulan clear s.
kolaylıkla açığa çıkarılabilen easily liberatable s.
kolaylıkla görüşülebilen accessible s.
kolaylıkla ulaşılabilen accessible s.
duygularına kolaylıkla kapılan (biri) susceptible s.
kolaylıkla görünür kenspeckle s.
hoş ve kolaylıkla akılda kalmayan uncatchy s.
bir şeyden diğerine kolaylıkla dönebilen versatile s.
kolaylıkla karşılaştırılabilir multiple s.
kolaylıkla kıyaslanabilir multiple s.
çok kolaylıkla hands down zf.
çok çabuk ve kolaylıkla in two shakes zf.
kolaylıkla kandırılabilir bir şekilde accessibly zf.
kolaylıkla gösterilebilir/kanıtlanabilir arguably zf.
büyük bir kolaylıkla oversimply zf.
Phrasals
kolaylıkla bitirmek/tamamlamak whip through f.
kolaylıkla/rahatlıkla yenmek breeze in f.
hızlıca ve kolaylıkla okumak cruise through f.
(bir şeyin) kolaylıkla/zorlanmadan üstesinden gelmek sail through (something) f.
Colloquial
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam smoothy i.
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam sweet talker i.
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam smoothie i.
kadınları kolaylıkla tavlayan tatlı dilli adam charmer i.
bir şeyi kolaylıkla yapmak/halletmek walk it f.
bir şeyi kolayca/kolaylıkla kazanmak walk it f.
Idioms
bir şeyi büyük kolaylıkla-hiç zorlanmadan yapabilmek be able to (do something) in (one's) sleep f.
birinin birşeyi fazla çaba harcamadan kolaylıkla elde etmesini sağlamak give to on a plate f.
birinin birşeyi fazla çaba harcamadan kolaylıkla elde etmesini sağlamak hand to on a plate f.
kolaylıkla ikna edilebilir olmak be a soft touch f.
kolaylıkla ikna edilebilir olmak be an easy touch f.
kolaylıkla fark etmek tell it a mile off f.
(bir şeyi) kolaylıkla çürütebilmek could drive a truck through (something) f.
(bir şeyi) kolaylıkla çürütebilmek can drive a truck through something f.
birinin bir şeyi fazla çaba harcamadan kolaylıkla elde etmesini sağlamak serve up on a plate f.
(bir şeyi) kolaylıkla geçmek blow past (something) f.
bir eşiği/sınırı kolaylıkla ve büyük ölçüde geçmek blow past (something) f.
kolaylıkla yapmak have an easy ride f.
(biri/bir şey) için kolaylıkla ikna edilebilir olmak be a soft touch for (someone or something) f.
bir şeyden kolaylıkla kurtulmak make short work of something f.
kolaylıkla anlaşılabilir clear as crystal s.
kolaylıkla anlaşılabilir as clear as crystal expr.
kolaylıkla erişilebilir within easy reach expr.
Trade/Economic
kolaylıkla paraya dönüştürülemeyen varlıklar slow assets i.
kolaylıkla paraya çevrilebilen varlıklar liquid assets i.
kolaylıkla devredilebilir/pazarlanabilir mülkiyet marketable title i.
kolaylıkla paraya çevrilebilen liquid s.
(mal veya ipotek) kolaylıkla satılabilen hot s.
Technical
kolaylıkla bulunabilen örnekleme convenience sampling i.
sütun takımının üzerine yüksek fırının tuğlasını desteklemesi için yerleştirilen ve fırının tuğlası ile karnının kolaylıkla sökülüp değiştirilebilmesine imkan veren hatıl seti mantle i.
kolaylıkla fisyon reaksiyonu verebilen, nükleer silahlarda ve reaktörlerde kullanılan uranyum izotopu plutonium 239 i.
kolaylıkla çözünebilen readily soluble s.
kolaylıkla bükülen pliant s.
kolaylıkla işlenebilecek kadar yüksek sıcaklığa dayanabilen (cam) good-natured s.
Architecture
herkes tarafından kolaylıkla kullanılabilecek yapılar inşa etme amacında olan mimari stil universal design i.
Marine
kolaylıkla yönlendirilip kısaltılabilen bir tür cıvadra reefing bowsprit i.
Medical
kolaylıkla çözünür freely soluble s.
kolaylıkla dokuya dönüşebilen euplastic s.
Chemistry
kolaylıkla sabunlaşabilen klor easily saponifiable chlorine i.
Botanic
çilek gibi meyvelerde görülen, genellikle yeşil olup kolaylıkla ayrılabilen daimi kaliks hull i.
kolaylıkla çözülebilen birbirine geçmiş tüylerle veya kıllarla kaplı manicate s.
Environment
kolaylıkla açığa çıkabilen sülfür easily released sulfide i.
Geology
kolaylıkla ayırt edilebilen jeolojik oluşum marker i.
Music
kolaylıkla ayırt edilebilen bir dizi arka arkaya çalınan nota melodic line i.
kolaylıkla ayırt edilebilen bir dizi arka arkaya çalınan nota melodic phrase i.