|
- This provocative attitude places a time bomb under the Malino II agreement.
- Bu kışkırtıcı tutum Malino II anlaşmasının altına bir saatli bomba yerleştirmektedir.
- However, we are not surrendering this weapon without placing a time bomb in its place.
- Ancak bu silahı, yerine bir saatli bomba yerleştirmeden teslim etmiyoruz.
- A time bomb is ticking away unnoticed under the EU's enlargement plans.
- AB'nin genişleme planları altında fark edilmeden bir saatli bomba işliyor.
- It's a time bomb.
- Bu bir saatli bomba.
- A time bomb went off at the airport and killed 13 people.
- Havaalanında bir saatli bomba patladı ve 13 kişi öldü.
- A time bomb went off in the airport killing thirteen people.
- Havaalanında on üç kişinin ölümüne yol açan bir saatli bomba patladı.
Show More (3)
|