a (ticking) time bomb - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
a (ticking) time bomb saatli bomba n.
  • This provocative attitude places a time bomb under the Malino II agreement.
  • Bu kışkırtıcı tutum Malino II anlaşmasının altına bir saatli bomba yerleştirmektedir.
  • However, we are not surrendering this weapon without placing a time bomb in its place.
  • Ancak bu silahı, yerine bir saatli bomba yerleştirmeden teslim etmiyoruz.
  • A time bomb is ticking away unnoticed under the EU's enlargement plans.
  • AB'nin genişleme planları altında fark edilmeden bir saatli bomba işliyor.
Show More (3)