Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
accelerating
hızlandırıcı
adj.
During the last hundred years the seas have warmed up by 0.6 degrees, and the trend is
accelerating.
Son yüz yılda denizler 0,6 derece ısındı ve bu eğilim
hızlanıyor.
We unveil a new green initiative aimed at
accelerating
the adoption of plug-in hybrid electric vehicles.
Fişli hibrit elektrikli araçların benimsenmesini
hızlandırmayı
amaçlayan yeni bir çevre dostu girişimi başlatıyoruz.
We unveil a new green initiative aimed at
accelerating
the adoption of plug-in hybrid electric vehicles.
Fişli hibrid elektrikli araçların benimsenmesini
hızlandırmayı
amaçlayan yeni bir çevreci girişimi açıklıyoruz.
Show More (0)
2
accelerating
hızlanan
adj.
Nature will strike back with a deterioration in the climate and the
accelerating
disintegration of woods, sea and soil.
Doğa, iklimdeki bozulma ve ormanların, denizin ve toprağın
hızlanan
parçalanması ile karşılık verecektir.
Show More (-2)