1 |
accidentally |
yanlışlıkla |
adv. |
|
- It is not clear whether it was an explosion or whether the aeroplane was accidentally shot down by the Ukrainian army.
- Bunun bir patlama mı olduğu yoksa uçağın Ukrayna ordusu tarafından yanlışlıkla mı düşürüldüğü net değil.
- The addition of side rails to a hospital bed primarily prevents the patient from accidentally rolling out of bed.
- Hastane yatağına kenar korkuluklarının eklenmesi öncelikle hastanın yanlışlıkla yataktan düşmesini önler.
- The addition of side rails to a hospital bed primarily prevents the patient from accidentally rolling out of bed.
- Bir hastane yatağına yan korkulukların eklenmesi, öncelikle hastanın yanlışlıkla yataktan yuvarlanmasını önler.
- The addition of side rails to a hospital bed primarily prevents the patient from accidentally rolling out of bed.
- Bir hasta yatağına yan korkuluk eklenmesi öncelikle hastanın yanlışlıkla yataktan düşmesini engeller.
- Tom accidentally bumped into Mary and apologized.
- Tom yanlışlıkla Mary'ye çarptı ve özür diledi.
- I accidentally deleted everything.
- Yanlışlıkla her şeyi sildim.
- Layla accidentally set fire to her wig.
- Leyla yanlışlıkla peruğunu ateşe verdi.
- When I was little I accidentally stepped on an earthworm.
- Küçükken yanlışlıkla bir solucanın üstüne basmıştım.
- I accidentally did that.
- Bunu yanlışlıkla yaptım.
- Tom accidentally deadnamed Mary.
- Tom yanlışlıkla Mary'ye önceki adıyla seslendi.
- We accidentally bumped teeth while kissing.
- Öpüşürken yanlışlıkla dişlerimiz çarpıştı.
- I accidentally shot myself in the leg.
- Yanlışlıkla kendimi bacağımdan vurdum.
- Tom claims that he accidentally shot Mary while cleaning his gun.
- Tom silahını temizlerken yanlışlıkla Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.
- Tom let the cat out of the bag when he accidentally told his mother about the surprise party being planned for her.
- Tom yanlışlıkla annesine onun için planlanan sürpriz partiden bahsedince ağzındaki baklayı çıkardı.
- The actor was accidentally shot dead during the making of the movie.
- Filmin yapımı sırasında aktör yanlışlıkla vurularak öldürüldü.
- Tom accidentally cracked his phone's screen.
- Tom yanlışlıkla telefonunun ekranını çatlattı.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
- Yanlışlıkla çekiçle başparmağına vurdu.
- I accidentally spilled the milk.
- Yanlışlıkla sütü döktüm.
- Tom accidentally hit his thumb with a hammer.
- Tom yanlışlıkla başparmağına çekiçle vurdu.
- Tom accidentally deadnamed Mary.
- Tom, Mary'ye yanlışlıkla eski adıyla hitap etti.
- Layla accidentally set fire to her wig.
- Layla yanlışlıkla peruğunu ateşe verdi.
- I've been trying to call Tom, but I keep accidentally calling you instead.
- Tom'u aramaya çalışıyorum ama yanlışlıkla seni arıyorum.
- Tom accidentally cut his finger with a knife while chopping carrots.
- Tom havuç doğrarken yanlışlıkla bıçakla parmağını kesti.
- Dan accidentally set fire to the curtain.
- Dan yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.
- Tom accidentally cracked his phone's screen.
- Tom yanlışlıkla telefonunun ekranını kırdı.
- A couple accidentally discovered a treasure of 1400 gold coins in California.
- Bir çift Kaliforniya'da yanlışlıkla 1400 altın sikkeden oluşan bir hazine keşfetti.
- Maybe I accidentally damaged it.
- Belki yanlışlıkla zarar vermişimdir.
- Tom accidentally knocked over his drink.
- Tom yanlışlıkla içkisini devirdi.
- The little boy accidentally broke the glass.
- Küçük çocuk yanlışlıkla camı kırdı.
- Tom accidentally stapled the fleshy part of his ear.
- Tom yanlışlıkla kulağının etli kısmını zımbaladı.
- Tom accidentally broke his favorite coffee mug.
- Tom yanlışlıkla en sevdiği kahve fincanını kırdı.
- Tom accidentally cut himself while peeling an apple.
- Tom elma soyarken yanlışlıkla kendini kesti.
- I accidentally stepped on Tom's foot.
- Yanlışlıkla Tom'un ayağına bastım.
- Tom accidentally cut his finger with a knife while chopping carrots.
- Tom havuç doğrarken yanlışlıkla parmağını bıçakla kesti.
- I accidentally mistakenly took his umbrella.
- Yanlışlıkla onun şemsiyesini aldım.
- I dropped the plate accidentally.
- Tabağı yanlışlıkla düşürdüm.
- I accidentally kicked a large rock and broke my toe.
- Yanlışlıkla büyük bir kayaya tekme attım ve ayak parmağımı kırdım.
- She accidentally tore the page.
- Yanlışlıkla sayfayı yırttı.
- Tom accidentally locked himself out of his office.
- Tom yanlışlıkla ofisin kapısını kilitleyip dışarıda kaldı.
- I accidentally saw her naked.
- Yanlışlıkla onu çıplak gördüm.
- Tom accidentally knocked over the bottle of water.
- Tom yanlışlıkla su şişesini devirdi.
- Tom accidentally got on the wrong bus.
- Tom yanlışlıkla yanlış otobüse bindi.
- Tom accidentally set fire to the curtain.
- Tom yanlışlıkla perdeyi ateşe verdi.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
- Çekiçle yanlışlıkla başparmağına vurdu.
- I accidentally forgot to bring the house key.
- Ben evin anahtarını getirmeyi yanlışlıkla unuttum.
- I accidentally found my sister's dildos.
- Yanlışlıkla kız kardeşimin dildolarını buldum.
- Tom accidentally shot Mary.
- Tom yanlışlıkla Mary'i vurdu.
- Melanie had accidentally killed a fly.
- Melanie yanlışlıkla bir sineği öldürmüştü.
- Tom accidentally swallowed a coin.
- Tom yanlışlıkla bozuk para yuttu.
- He shot himself in the foot accidentally.
- Yanlışlıkla kendini ayağından vurdu.
- Tom accidentally dropped the container from his crane.
- Tom yanlışlıkla vinçten konteyneri düşürdü.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
- Tom yanlışlıkla flash belleğini çöpe attı.
- I accidentally threw an expensive knife into the trash.
- Pahalı bir bıçağı yanlışlıkla çöpe attım.
- Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
- Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
- Tom accidentally did that.
- Tom bunu yanlışlıkla yaptı.
- The actor was accidentally shot dead during the making of the movie.
- Aktör film çekimi sırasında yanlışlıkla vurularak öldürüldü.
- Tom apologized to Mary for accidentally stepping on her foot.
- Tom yanlışlıkla ayağına bastığı için Mary'den özür diledi.
- I accidentally lost my umbrella.
- Yanlışlıkla şemsiyemi kaybettim.
- Tom accidentally shot himself in the foot.
- Tom yanlışlıkla kendini ayağından vurdu.
- He hurried out the door, and accidentally forgot the key at home.
- Aceleyle kapıdan çıktı ve yanlışlıkla anahtarı evde unuttu.
- The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.
- Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine sıcak kahve döktü.
- Tom reinstalled the software that had accidentally been deleted.
- Tom yanlışlıkla silinen yazılımı yeniden yükledi.
- I accidentally did that.
- Onu yanlışlıkla yaptım.
- I accidentally kicked a large rock and broke my toe.
- Yanlışlıkla büyük bir kayaya tekme attım ve baş parmağımı kırdım.
- Tom accidentally walked into a room full of people wearing suits.
- Tom yanlışlıkla takım elbise giyen insanlarla dolu bir odaya girdi.
- I accidentally forgot to bring the house key.
- Yanlışlıkla evin anahtarını getirmeyi unutmuşum.
- Mary accidentally brushed Tom's shoulder.
- Mary yanlışlıkla Tom'un omzuna dokundu.
- Tom accidentally ate some rat poison.
- Tom yanlışlıkla fare zehri yedi.
- I accidentally shot myself in the foot.
- Yanlışlıkla kendimi ayaktan vurdum.
- Mary accidentally put Tom's mobile phone through the wash.
- Mary yanlışlıkla Tom'un cep telefonunu yıkadı.
- I accidentally saw him naked.
- Onu yanlışlıkla çıplak gördüm.
- I accidentally cut myself.
- Yanlışlıkla kendimi kestim.
- I dropped the plate accidentally.
- Yanlışlıkla tabağı düşürdüm.
- The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.
- Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.
- Tom accidentally swallowed a coin.
- Tom yanlışlıkla bir bozuk para yuttu.
- Tom accidentally dropped an egg on the floor.
- Tom yanlışlıkla yere bir yumurta düşürdü.
- He accidentally shot him in the foot.
- Yanlışlıkla onu ayağından vurdu.
- Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.
- Tom yanlışlıkla harici sabit disklerinden birindeki tüm dosyaları sildi.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
- Tom havuç keserken yanlışlıkla elini kesti.
- Sami accidentally missed his stop.
- Sami yanlışlıkla durağını kaçırdı.
- I accidentally poisoned myself.
- Yanlışlıkla kendimi zehirledim.
- Tom shot himself in the leg accidentally.
- Tom yanlışlıkla kendini bacağından vurdu.
- He accidentally shot him in the foot.
- Onu yanlışlıkla ayağından vurdu.
- Tom accidentally locked himself in the wine cellar.
- Tom yanlışlıkla kendini şarap mahzenine kilitledi.
- Tom accidentally knocked Mary's favourite figurine off the shelf and broke it.
- Tom yanlışlıkla Mary'nin en sevdiği heykelciği raftan düşürdü ve kırdı.
Show More (82)
|
2 |
accidentally |
kazara |
adv. |
|
- Tom accidentally broke his favorite coffee mug.
- Tom en sevdiği kahve kupasını kazara kırdı.
- Tom accidentally shot himself in the foot while cleaning his gun.
- Tom silahını temizlerken kazara kendini ayağından vurdu.
- Tom accidentally shot Mary.
- Tom Mary'yi kazara vurdu.
- When I was little I accidentally stepped on an earthworm.
- Ben küçükken kazara bir solucana bastım.
- I got pregnant accidentally.
- Kazara hamile kaldım.
- I accidentally mistakenly took his umbrella.
- Kazara yanlışlıkla onun şemsiyesini aldı.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
- O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater?
- Hiç kazara deniz suyundan büyük bir yudum aldın mı?
- I accidentally cut myself.
- Ben kazara kendimi kestim.
- Tom accidentally dropped the container from his crane.
- Tom konteyneri kazara vincinden düşürdü.
- Tom blew himself up accidentally.
- Tom kazara kendini havaya uçurdu.
- Tom accidentally shot himself in the foot.
- Tom kazara kendini ayağından vurdu.
- Tom accidentally cut himself while peeling an apple.
- Tom bir elma soyarken kazara kendini kesti.
- I accidentally poisoned myself.
- Kazara kendimi zehirledim.
- I accidentally saw him naked.
- Ben onu kazara çıplak gördüm.
- I accidentally saw her naked.
- Ben de kazara onu çıplak gördüm.
- He accidentally hit his thumb with the hammer.
- Kazara çekiçle başparmağına vurdu.
- Tom accidentally hit his thumb with a hammer.
- Tom kazara bir çekiçle parmağına vurdu.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
- Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally dropped an egg on the floor.
- Tom kazara yere bir yumurta düşürdü.
- Melanie had accidentally killed a fly.
- Melanie kazara bir sinek öldürmüştü.
- The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.
- Uçuş görevlisi kazara Tom'un üstüne biraz sıcak kahve döktü.
- Tom accidentally cut himself with his new knife.
- Tom yeni bıçağıyla kazara kendini kesti.
- During a walk in the park she accidentally met her old friend.
- Parkta yapılan yürüyüş sırasında o, kazara eski arkadaşıyla karşılaştı.
- I accidentally shot myself in the foot.
- Kazara kendi ayağıma sıktım.
- Tom claims that he accidentally shot Mary while cleaning his gun.
- Tom, tabancasını temizlerken kazara Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.
- Tom accidentally bumped into Mary and apologized.
- Tom kazara Mary'ye çarptı ve özür diledi.
- Sami died accidentally.
- Sami kazara öldü.
- I've been trying to call Tom, but I keep accidentally calling you instead.
- Tom'u aramaya çalışıyorum ama bunun yerine kazara seni aramaya devam ediyorum.
- Tom accidentally got on the wrong bus.
- Tom kazara yanlış otobüse bindi.
- Tom accidentally locked himself in the wine cellar.
- Tom kendini kazara şarap mahzenine kilitledi.
- I accidentally lost my umbrella.
- Kazara şemsiyemi kaybettim.
- Tom shot himself in the leg accidentally.
- Tom kazara kendini bacağından vurdu.
- Tom accidentally shot himself.
- Tom kazara kendini vurdu.
- The little boy accidentally broke the glass.
- Küçük çocuk kazara bardağı kırdı.
- Have you ever accidentally taken a big gulp of seawater?
- Hiç kazara deniz suyundan büyük bir yudum aldınız mı?
- She accidentally tore the page.
- O kazara sayfayı yırttı.
- He shot himself in the foot accidentally.
- Kendini kazara ayağından vurdu.
- Tom accidentally cut himself with his new knife.
- Tom kazara yeni bıçağıyla kendini kesti.
- Tom accidentally threw his thumb drive into the garbage.
- Tom kazara USB'sini çöpe attı.
- Tom accidentally did that.
- Tom onu kazara yaptı.
Show More (38)
|
3 |
accidentally |
tesadüfen |
adv. |
|
- The outbreak in South Korea is now in the limelight accidentally because that is where the World Cup is being held.
- Güney Kore'deki salgın şu anda tesadüfen gündemde çünkü Dünya Kupası orada düzenleniyor.
- The outbreak in South Korea is now in the limelight accidentally because that is where the World Cup is being held.
- Güney Kore'deki salgın şu anda tesadüfen gündemde çünkü orada Dünya Kupası düzenleniyor.
- During a walk in the park she accidentally met her old friend.
- Parkta yürürken tesadüfen eski bir arkadaşıyla karşılaştı.
- This discovery was made accidentally.
- Bu keşif tesadüfen yapıldı.
Show More (1)
|