astonishment - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
astonishment şaşkınlık n.
  • I have followed with growing astonishment the activities of the anti-prohibitionists over recent months.
  • Son aylarda yasaklama karşıtlarının faaliyetlerini artan bir şaşkınlıkla takip ettim.
  • I would like to share with you my astonishment.
  • Şaşkınlığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
  • To my astonishment I even agree with my own Foreign Office, for the first time ever.
  • Şaşkınlığıma rağmen ilk defa kendi Dışişleri Bakanlığımla bile aynı fikirdeyim.
Show More (12)
astonishment hayret n.
  • On Tuesday we awoke in astonishment to a manifestation of a new form of totalitarianism.
  • Salı günü totalitarizmin yeni bir biçiminin tezahürüne hayretler içinde uyandık.
  • Tom stared at Mary in astonishment.
  • Tom hayretle Mary'ye baktı.
  • Tom glanced around in astonishment.
  • Tom hayretle etrafına bakındı.
Show More (0)