|
- It is my duty to speak on their behalf.
- Onlar adına konuşmak benim görevim.
- Finally, the Commission can obviously make a commitment on its own behalf.
- Son olarak, Komisyon açıkça kendi adına bir taahhütte bulunabilir.
- So I have the pleasure of presenting his report on his behalf.
- Ben de onun adına bu raporu sunmaktan memnuniyet duyuyorum.
- I was asked at that time to launch an appeal on her behalf.
- O dönemde benden onun adına bir çağrı yapmam istenmişti.
- He has asked me to speak on his behalf too.
- Onun adına da konuşmamı istedi.
- That is a very real and practical benefit to the people who elected us to serve in this House on their behalf.
- Bu, bizi bu Mecliste kendileri adına hizmet etmemiz için seçen insanlar için çok gerçek ve pratik bir faydadır.
- In my previous speech, I spoke mainly on my own behalf as rapporteur.
- Bir önceki konuşmamda raportör olarak esasen kendi adıma konuşmuştum.
- So I have the pleasure of presenting his report on his behalf.
- Dolayısıyla onun adına raporunu sunmaktan memnuniyet duyuyorum.
- I am going to be rude and leave the room now because I am going to Romania on Parliament's behalf.
- Şimdi kabalık edip odadan çıkacağım çünkü Parlamento adına Romanya'ya gideceğim.
- On the Commission's behalf, I want to thank the budgetary authority for this decision.
- Komisyon adına, bütçe otoritesine bu kararından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
- Therefore it is an honour for me to participate in this debate on her behalf.
- Dolayısıyla onun adına bu tartışmaya katılmak benim için bir onurdur.
- On the Commission's behalf, I want to thank the budgetary authority for this decision.
- Komisyon adına bütçe otoritesine bu kararından dolayı teşekkür etmek istiyorum.
- I extend on your behalf our sympathy to the families of the bereaved.
- Sizin adınıza kederli ailelere başsağlığı dileklerimizi iletiyorum.
- I should like to place on record, on your behalf, our thanks to the services.
- Sizin adınıza bu hizmetlere teşekkürlerimizi kayda geçirmek isterim.
- My brother did it on my behalf.
- Erkek kardeşim onu benim adıma yaptı.
- Because my husband has been admitted to hospital, I am writing on his behalf.
- Kocam hastaneye yatırıldığı için onun adına ben yazıyorum.
- My brother did it on my behalf.
- Kardeşim onu benim adıma yaptı.
- Because my husband has been admitted to hospital, I am writing on his behalf.
- Kocam hastaneye yatırıldığı için onun adına yazıyorum.
- Tom apologized on Mary's behalf.
- Tom, Mary adına özür diledi.
- I appreciate your graciousness and efforts on my behalf.
- Nezaketiniz ve benim adıma gösterdiğiniz çabalar için minnettarım.
- Who will attend the meeting on her behalf?
- Onun adına toplantıya kim katılacak?
- He is acting on his own behalf.
- Kendi adına hareket ediyor.
- Sami had many jurors lobbying on his behalf.
- Sami'nin adına lobi yapan birçok jüri üyesi vardı.
- He is acting on his own behalf.
- O kendi adına hareket etmektedir.
- Tom apologized on Mary's behalf.
- Tom Mary'nin adına özür diledi.
- I attended the meeting on her behalf.
- Toplantıya onun adına ben katıldım.
- I attended the meeting on her behalf.
- Onun adına toplantıya katıldım.
- Tom apologized on her behalf.
- Tom onun adına özür diledi.
- My brother did it on my behalf.
- Kardeşim benim adıma yaptı.
- Speak in my behalf.
- Benim adıma konuş.
Show More (27)
|