Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
bigot
yobaz
adj.
You're a
bigot.
Sen bir
yobazsın.
She's a
bigot.
O bir
yobaz.
I'm not a
bigot.
Yobaz
biri değilim.
Tom is a
bigot.
Tom bir
yobaz.
Bigots
work against democracy.
Yobazlar
demokrasiye karşı çalışır.
I'm not a
bigot.
Ben bir
yobaz
değilim.
He's a
bigot.
O bir
yobaz.
That man is just a
bigot.
Bu adam tam bir
yobaz.
That man is just a
bigot.
O adam sadece bir
yobaz.
Show More (6)
2
bigot
bağnaz
adj.
Bigots
are not welcome here.
Bağnazlar
burada hoş karşılanmaz.
I'm not a
bigot.
Ben bir
bağnaz
değilim.
Bigots
work against democracy.
Bağnazlar
demokrasiye karşı çalışır.
I'm not a
bigot.
Ben
bağnaz
biri değilim.
Show More (1)