|
- Living in a hospital is sort of like going to boarding school.
- Bir hastanede yaşamak bir nevi yatılı okula gitmek gibidir.
- Living in a hospital is sort of like going to boarding school.
- Hastanede yaşamak yatılı okula gitmek gibi bir şey.
- Living in a hospital is sort of like going to boarding school.
- Hastanede yaşamak bir nevi yatılı okula gitmeye benziyor.
- How much was it costing you per month to send Tom to boarding school?
- Tom'u yatılı okula göndermek sana her ay ne kadara mal oluyordu?
- Tom is going to boarding school next year.
- Tom gelecek yıl yatılı okula gidecek.
- She's in boarding school in Florence.
- Floransa'da yatılı okulda.
- He sent his son to an English boarding school.
- O, oğlunu bir İngiliz yatılı okuluna gönderdi.
- Tom is going to boarding school next year.
- Tom gelecek yıl yatılı okula gidiyor.
- She went to a boarding school in New England.
- O New England'da yatılı okula gitti.
- Tom went to an elite boarding school.
- Tom seçkin bir yatılı okula gitti.
- Tom went to a boarding school.
- Tom yatılı okula gitti.
- How much was it costing you per month to send Tom to boarding school?
- Tom'u yatılı okula göndermek size ayda ne kadara mal oluyordu?
- I went to boarding school in Boston.
- Boston'da yatılı okula gittim.
- She's in boarding school in Florence.
- O, Floransa'da yatılı okulda.
- Jocelyn Bell went to a boarding school in England from 1956 until 1961.
- Jocelyn Bell 1956'dan 1961 yılına kadar İngiltere'de bir yatılı okula gitti.
- He sent his son to an English boarding school.
- Oğlunu bir İngiliz yatılı okuluna gönderdi.
Show More (13)
|