Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
rejectable quality level
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
borrowed
ödünç alınmış
adj.
The camera has been
borrowed
by someone else.
Kamera başka biri tarafından
ödünç alındı.
Borrowed
gold becomes lead when they demand it back.
Geri istediklerinde
ödünç alınan
altın kurşuna dönüşür.
Borrowed
gold becomes lead when they demand it back.
Ödünç alınan
altın geri istendiğinde kurşun olur.
The camera has been
borrowed
by someone else.
Kamera başkası tarafından
ödünç alınmış.
Show More (1)
2
borrowed
ödünç
adj.
When will you return the
borrowed
money?
Ödünç
parayı ne zaman iade edeceksin?
Show More (-2)