breathing in - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
breathing in soluma n.
  • American soldiers in KFOR were warned against breathing in depleted uranium.
  • KFOR'daki Amerikan askerleri seyreltilmiş uranyum solumamaları konusunda uyarıldı.
Show More (-2)
breathing in (nefes alma sırasında) havayı içine çekme n.
  • He breathed in the frosty air.
  • Soğuk havayı içine çekti.
Show More (-2)