|
- This has not happened by chance.
- Bu tesadüfen gerçekleşmedi.
- We were on the same train by chance.
- Tesadüfen aynı trendeydik.
- I met him by chance at the airport yesterday.
- Onunla dün havaalanında tesadüfen karşılaştım.
- I found the book by chance.
- Kitabı tesadüfen buldum.
- I found the book at that bookstore by chance.
- Kitabı tesadüfen o kitapçıda buldum.
- I heard the news by chance.
- Haberi tesadüfen duydum.
- I met your brother in the street by chance.
- Kardeşinizle sokakta tesadüfen karşılaştım.
- He found his lost camera by chance.
- Kaybolan fotoğraf makinesini tesadüfen buldu.
- I met her by chance at a restaurant yesterday.
- Dün bir restoranda onunla tesadüfen tanıştım.
- I met your brother in the street by chance.
- Caddede tesadüfen erkek kardeşinle karşılaştım.
- I met him by chance in the train this morning.
- Bu sabah trende tesadüfen onunla karşılaştım.
- By chance we saw him as he came out of the shop.
- Tesadüfen onu dükkandan çıkarken gördük.
- Tom met Mary by chance on his way home from school.
- Tom okuldan eve giderken tesadüfen Mary ile karşılaştı.
- I met her by chance on the train the day before yesterday.
- Evvelsi gün tesadüfen trende ona rastladım.
- I met her by chance on a train.
- Onunla trende tesadüfen tanıştım.
- I ran into her by chance.
- Ona tesadüfen rastladım.
- The question is whether Tom was planning to meet Mary or just met her by chance.
- Asıl soru, Tom'un Mary ile tanışmayı planladığı mı yoksa tesadüfen mi tanıştığıdır.
- I met my teacher by chance at the restaurant last night.
- Öğretmenimle dün gece restoranda tesadüfen karşılaştım.
- I met him on the street by chance.
- Tesadüfen caddede onunla karşılaştım.
- Tom met Mary by chance on his way home from school.
- Tom, Mary ile okuldan eve dönerken tesadüfen tanıştı.
- We met her brother at the shop by chance.
- Onun kardeşiyle tesadüfen dükkânda karşılaştık.
- Didn't you see her by chance yesterday?
- Dün onu tesadüfen görmedin mi?
- I met an old friend by chance.
- Tesadüfen eski bir arkadaşla karşılaştım.
- I met him by chance in the city.
- Şehirde tesadüfen ona rastladım.
- I met her by chance.
- Onunla tesadüfen tanıştım.
- I ran into her by chance.
- Tesadüfen ona rastladım.
- I met him on the streets by chance after many years.
- Yıllar sonra onunla sokakta tesadüfen karşılaştım.
- By chance, I met her in the street.
- Onunla tesadüfen yolda karşılaştım.
- I ran into my aunt by chance in Europe.
- Avrupa'da tesadüfen teyzemle karşılaştım.
- The question is whether Tom was planning to meet Mary or just met her by chance.
- Asıl soru, Tom'un Mary ile tanışmayı planlayıp planlamadığı ya da tesadüfen mi tanıştığıdır.
- By chance, I met your brother on the street.
- Tesadüfen, caddede senin erkek kardeşine rastladım.
- I met him by chance in the city.
- Onunla şehirde tesadüfen tanıştım.
- I met an old friend by chance at that party the other day.
- Geçen gün partide tesadüfen eski bir arkadaşımla karşılaştım.
- I met him by chance on the train this morning.
- Bu sabah trende tesadüfen onunla karşılaştım.
- I found this restaurant by chance.
- Bu restoranı tesadüfen buldum.
- We met her brother at the shop by chance.
- Kardeşiyle dükkânda tesadüfen karşılaştık.
- I met him by chance in the train this morning.
- Onunla bu sabah trende tesadüfen karşılaştım.
- I found this book by chance in a secondhand bookstore.
- Bu kitabı tesadüfen bir sahafta buldum.
- I met Tom by chance on the train yesterday.
- Dün trende tesadüfen Tom'la karşılaştım.
- I met her by chance at a restaurant yesterday.
- Onunla dün bir restoranda tesadüfen tanıştım.
- It was not long before we met again by chance.
- Çok geçmeden tesadüfen tekrar karşılaştık.
- I met an old friend by chance.
- Eski bir arkadaşımla tesadüfen karşılaştım.
- I met my teacher by chance at the restaurant last night.
- Dün gece restoranda tesadüfen öğretmenimle karşılaştım.
- I met my teacher by chance at a restaurant last night.
- Öğretmenimle dün gece bir restoranda tesadüfen tanıştım.
- I met her by chance.
- Ben tesadüfen onunla karşılaştım.
- I met him on the street by chance.
- Onunla sokakta, tesadüfen tanıştım.
- I found the book at that bookstore by chance.
- Kitabı o kitapçıda tesadüfen buldum.
- Both of us were travelling on the same train by chance.
- Tesadüfen her ikimiz de aynı trende seyahat ediyorduk.
- I found it by chance.
- Bunu tesadüfen buldum.
- I met my teacher by chance at a restaurant last night.
- Dün gece bir restoranda tesadüfen öğretmenimle karşılaştım.
Show More (47)
|
|
- Things sometimes happen better by chance than by Europe's political logic.
- Olaylar bazen Avrupa'nın siyasi mantığından ziyade şans eseri gerçekleşiyor.
- Things sometimes happen better by chance than by Europe's political logic.
- İşler bazen Avrupa'nın siyasi mantığından ziyade şans eseri gerçekleşir.
- It is by chance that we have allowed the disease to spread.
- Hastalığın yayılmasına şans eseri izin verdik.
- By chance you were chairing this sitting in March this year.
- Şans eseri bu yılın Mart ayında bu oturuma başkanlık ediyordunuz.
- I found it by chance.
- Şans eseri buldum.
- We were on the same train by chance.
- Şans eseri aynı trendeydik.
- By chance, I ran into an old friend in Tokyo.
- Şans eseri Tokyo'da eski bir arkadaşıma rastladım.
- We met by chance at the supermarket.
- Süpermarkette şans eseri karşılaştık.
- By chance, I met my professor at a restaurant last night.
- Şans eseri, dün gece profesörümle bir restoranda karşılaştım.
- By chance, I met my professor at a restaurant last night.
- Şans eseri dün gece bir restoranda profesörüme rastladım.
- By chance, I ran into an old friend in Tokyo.
- Kyoto'da şans eseri eski bir arkadaşa rastladım.
- I found this book by chance in a secondhand bookstore.
- Bu kitabı şans eseri bir sahafta buldum.
- I met her by chance on a train.
- Bir trende şans eseri onunla tanıştım.
- I met him on the streets by chance after many years.
- Yıllar sonra şans eseri ona caddede rastladım.
- By chance, I found a hot spring.
- Şans eseri bir kaplıca buldum.
- I found this restaurant by chance.
- Bu restoranı şans eseri buldum.
- He met Sam purely by chance.
- O, tamamen şans eseri Sam ile karşılaştı.
- I hit him by chance.
- Ona şans eseri vurdum.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
- Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı şans eseri buldu.
- He met Sam purely by chance.
- Sam'le tamamen şans eseri tanışmıştı.
- Didn't you see her by chance yesterday?
- Dün onu şans eseri görmedin mi?
- I hit him by chance.
- Ona şans eseri çarptım.
- I met him by chance at the airport yesterday.
- Dün havaalanında şans eseri onunla karşılaştım.
- By chance, I met your brother on the street.
- Şans eseri, kardeşinle sokakta karşılaştım.
- By chance we saw him coming out of the shop.
- Şans eseri onu dükkandan çıkarken gördük.
- Both of us were travelling on the same train by chance.
- İkimiz de şans eseri aynı trende seyahat ediyorduk.
- It was entirely by chance that I found out what he was doing.
- Ne yaptığını tamamen şans eseri öğrendim.
- Quite by chance, I met my old friend at the airport.
- Şans eseri havaalanında eski dostumla karşılaştım.
- By chance we saw him coming out of the shop.
- Şans eseri biz onu dükkandan çıkarken gördük.
- I heard the news by chance.
- Haberleri şans eseri duydum.
- Do you know, by chance, her name?
- Şans eseri adını biliyor musun?
- By chance we saw him as he came out of the shop.
- Şans eseri onu dükkândan çıkarken gördük.
- He found his lost camera by chance.
- Şans eseri kayıp kamerasını buldu.
Show More (30)
|
