|
- Tibet today continues to be an occupied country, oppressed by force and scarred by suffering.
- Tibet bugün işgal edilmiş, zorla baskı altında tutulan ve acılarla yaralanmış bir ülke olmaya devam ediyor.
- They were compelled to do it by force, or thrown into prison.
- Bunu zorla yapmak zorunda bırakıldılar ya da hapse atıldılar.
- Making changes within the states by force and changing the borders by force is something which we reject out of hand.
- Devletler içinde zorla değişiklik yapmak ve sınırları zorla değiştirmek bizim elimizin tersiyle ittiğimiz bir şeydir.
- They were compelled to do it by force, or thrown into prison.
- Ya zorla yaptırdılar ya da hapse attılar.
- He took it from her by force.
- Ondan zorla aldı.
- The dentist pulled out my decayed tooth by force.
- Dişçi çürük dişimi zorla çekti.
- Snorri Sturluson's stories tells, among other things, how Christianity was spread in Norway by force.
- Snorri Sturluson'un hikayeleri, diğer şeylerin yanı sıra, Hıristiyanlığın Norveç'te nasıl zorla yayıldığını anlatır.
- They took it by force.
- Onu zorla aldılar.
- Snorri Sturluson's stories tells, among other things, how Christianity was spread in Norway by force.
- Snorri Sturluson'un hikayeleri diğer şeylerin arasında Hristiyanlığın Norveç'te nasıl zorla yayıldığını anlatır.
Show More (6)
|