İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | complain to someone f. | birine şikayet etmek |
Öbek Fiiller | complain to someone f. | birine dert yanmak |
Öbek Fiiller | complain to someone f. | birine yakınmak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | complain to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) şikayet etmek | ||
The public tends to complain to us, not to the Environment Council. Halk Çevre Konseyine değil, bize şikayet etme eğilimindedir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | complain to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) yakınmak | ||
She complained to me of my small salary. Maaşımın düşüklüğünden yakınıyordu. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | complain to someone about f. | birine şikayet etmek | ||
Öbek Fiiller | complain to (someone or something) f. | (birine/bir şeye) dert yanmak |