Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
çizgiyi geçmemek
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
cornered
köşeye sıkışmış
adj.
Only when
cornered,
truth gets revealed.
Sadece
köşeye sıkıştıklarında
gerçek ortaya çıkar.
Tom fought like a
cornered
rat.
Tom
köşeye sıkışmış
bir fare gibi dövüştü.
A
cornered
rat will bite a cat.
Köşeye sıkışmış
bir fare bir kediyi ısırır.
Show More (0)
2
cornered
köşeye sıkıştırılmış
adj.
The police
cornered
Tom at a local warehouse.
Polis Tom'u yerel bir depoda
köşeye sıkıştırdı.
The soldiers
cornered
Tom at the edge of a high cliff.
Askerler yüksek bir uçurumun kenarında Tom'u
köşeye sıkıştırdılar.
Show More (-1)