|
- He was seen crossing the road.
- Yolun karşısına geçerken görülmüş.
- I told Tom that he shouldn't cross the road without looking both ways.
- Tom'a iki tarafa bakmadan yolun karşısına geçmemesi gerektiğini söyledim.
- Do not cross the road when the green man is flashing.
- Yeşil adam yanıp sönerken yolun karşısına geçmeyin.
- The small dog crossed the road.
- Küçük köpek yolun karşısına geçti.
- Tom looked both ways before crossing the road.
- Tom yolun karşısına geçmeden önce iki tarafa da baktı.
- I crossed the road after looking both ways.
- İki tarafa da baktıktan sonra yolun karşısına geçtim.
- Jim looked right and left before he crossed the road.
- Jim yolun karşısına geçmeden önce sağına ve soluna baktı.
- She was scared to cross the road.
- Yolun karşısına geçmeye korktu.
- She was afraid to cross the road.
- Yolun karşısına geçmeye korkuyordu.
- He was afraid to cross the road.
- Yolun karşısına geçmeye korkuyordu.
- Tom crossed the road.
- Tom yolun karşısına geçti.
- Tom was afraid to cross the road.
- Tom yolun karşısına geçmekten korkuyordu.
- She saw him crossing the road.
- Onu yolun karşısına geçerken görmüş.
- Tom helped the old man cross the road.
- Tom yaşlı adamın yolun karşısına geçmesine yardım etti.
- She helped the elderly man cross the road.
- Yaşlı adamın yolun karşısına geçmesine yardım etti.
- He crossed the road on foot when the light was red.
- Kırmızı ışık yandığında yaya olarak yolun karşısına geçti.
- He crossed the road on foot at the red light.
- Kırmızı ışıkta yaya olarak yolun karşısına geçti.
- She helped an old man cross the road.
- Yaşlı bir adamın yolun karşısına geçmesine yardım etti.
- Why did the chicken cross the road?
- Tavuk neden yolun karşısına geçti?
- She helped the old man cross the road.
- Yaşlı adamın yolun karşısına geçmesine yardım etti.
- Tom saw Mary crossing the road.
- Tom, Mary'yi yolun karşısına geçerken gördü.
- Now you can cross the road.
- Artık yolun karşısına geçebilirsin.
- Cross the road.
- Yolun karşısına geç.
- I saw Tom crossing the road.
- Tom'u yolun karşısına geçerken gördüm.
- I told Tom that he shouldn't cross the road without looking both ways.
- Tom'a her iki tarafa da bakmadan yolun karşısına geçmemesi gerektiğini söyledim.
- He crossed the road without looking in either direction.
- İki yöne de bakmadan yolun karşısına geçti.
- Jim looked left and right before he crossed the road.
- Jim yolun karşısına geçmeden önce sağına soluna baktı.
Show More (24)
|
