Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
gartenblumen
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
curtail
azaltmak
v.
I am only satisfied with the proposal to
curtail
secrecy by making the Minutes public.
Sadece Tutanakları kamuya açık hale getirerek gizliliği
azaltma
önerisinden memnunum.
I am only satisfied with the proposal to
curtail
secrecy by making the Minutes public.
Ben sadece Tutanakların kamuya açık hale getirilmesi suretiyle gizliliğin
azaltılması
önerisinden memnunum.
Show More (-1)
2
curtail
engellemek
v.
Nobody can doubt the drastic measures that have had to be used to
curtail
it.
Bunu
engellemek
için başvurulması gereken sert önlemlerden hiç kimse şüphe duyamaz.
Show More (-2)