|
- She wore a diamond ring on her left third finger.
- Sol elinin üçüncü parmağına bir elmas yüzük taktı.
- Kate always shows off her diamond ring.
- Kate her zaman elmas yüzüğüyle hava atar.
- Tom bought Mary an amazing diamond ring.
- Tom Mary'ye muhteşem bir elmas yüzük aldı.
- This diamond ring costs a fortune.
- Bu elmas yüzük bir servete mal oluyor.
- Tom bought Mary an amazing diamond ring.
- Tom, Mary'ye harika bir elmas yüzük aldı.
- I think Tom is the one who stole Mary's diamond ring.
- Bence Mary'nin elmas yüzüğünü çalan Tom'du.
- Tom shouldn't have given Mary a diamond ring.
- Tom Mary'ye bir elmas yüzük vermemeliydi.
- I was the one who stole Mary's diamond ring.
- Mary'nin elmas yüzüğünü çalan kişi bendim.
- He stole a very valuable diamond ring.
- Çok değerli bir elmas yüzük çaldı.
- I was the one who stole Mary's diamond ring.
- Mary'nin elmas yüzüğünü çalan bendim.
- Sami wanted his diamond ring back.
- Sami elmas yüzüğünü geri istedi.
- I definitely want my diamond ring back.
- Elmas yüzüğümü kesinlikle geri istiyorum.
- He stole a very valuable diamond ring.
- O çok değerli bir elmas yüzük çaldı.
- Sami took the diamond ring with him.
- Sami elmas yüzüğü yanına aldı.
- Tom didn't have any hard evidence, but he thought Mary was the one who stole his mother's diamond ring.
- Tom'un elinde kesin bir kanıt yoktu ama annesinin elmas yüzüğünü Mary'nin çaldığını düşünüyordu.
- Kate always shows off her diamond ring.
- Kate her zaman elmas yüzüğü ile gösteriş yapar.
- Mary talked Tom into buying her an expensive diamond ring.
- Mary Tom'u ona pahalı bir elmas yüzük almaya ikna etti.
- Tom didn't tell anyone that he'd bought a diamond ring for Mary.
- Tom Mary için bir elmas yüzük aldığını hiç kimseye söylemedi.
- Mary talked Tom into buying her an expensive diamond ring.
- Mary, Tom'u kendisine pahalı bir elmas yüzük almaya ikna etti.
- Tom bought Mary a diamond ring.
- Tom Mary'ye bir elmas yüzük aldı.
- I'm not wearing a diamond ring, but I'm happy.
- Elmas yüzük takmıyorum ama mutluyum.
- This diamond ring is too extravagant for me.
- Bu elmas yüzük benim için çok abartılı.
- Tom shouldn't have given Mary a diamond ring.
- Tom, Mary'ye elmas yüzük vermemeliydi.
- Tom stole a very valuable diamond ring.
- Tom çok değerli bir elmas yüzük çaldı.
- When she returned to her room, the diamond ring was gone.
- Odasına döndüğünde elmas yüzük yoktu.
- Kate always shows off the big diamond ring she got from her fiance.
- Kate her zaman nişanlısından aldığı büyük elmas yüzükle hava atar.
- I think Tom is the one who stole Mary's diamond ring.
- Bence Tom, Mary'nin elmas yüzüğünü çalan kişi.
- My mother had no choice but to part with her diamond ring.
- Annemin elmas yüzüğünü vermekten başka çaresi yoktu.
- I'm not wearing a diamond ring, but I'm happy.
- Ben bir elmas yüzük takmıyorum ama mutluyum.
- This diamond ring costs a fortune.
- Bu elmas yüzük bir servet değerinde.
- When she returned to her room, the diamond ring was gone.
- O, odasına döndüğünde elmas yüzük gitmişti.
- That diamond ring cost an arm and a leg.
- O elmas yüzük çuvalla paraya mal oldu.
- That diamond ring cost an arm and a leg.
- O elmas yüzük, bir servete mal oldu.
- My mother had no choice but to part with her diamond ring.
- Annemin elmas yüzüğünü satmaktan başka seçeneği yoktu.
Show More (31)
|