İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | dismantle f. | sökmek | ||
Unfortunately, we couldn't trade them to you without dismantling our whole ship. Ne yazık ki, bütün gemiyi sökmeden onlarla değiş tokuş yapamayız. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | dismantle f. | parçalamak | ||
Unfortunately, we couldn't trade them to you without dismantling our whole ship. Ne yazık ki, tüm gemimizi parçalamadan onları sizinle takas edemeyiz. More Sentences |
||||
Genel | dismantle f. | kaldırmak | ||
Admittedly, this reform is one of increasing flexibility rather than dismantling. Kuşkusuz, bu reform, esnekliğin ortadan kaldırılmasından ziyade artırılmasına yöneliktir. More Sentences |
||||
Genel | dismantle f. | dağıtmak | ||
One of the key elements of dismantling networks that exploit migrants lies in obtaining information. Göçmenleri istismar eden ağları dağıtmanın kilit unsurlarından biri de bilgi edinmektir. More Sentences |
||||
Genel | dismantle f. | ortadan kaldırmak | ||
The reasons are budgetary and the objective is partly to dismantle or reduce the few common policies. Bunun nedeni bütçeseldir ve amaç kısmen az sayıdaki ortak politikayı ortadan kaldırmak ya da azaltmaktır. More Sentences |
||||
Genel | dismantle f. | imha etmek | ||
We did so on a commitment by Saddam Hussein that the weapons of mass destruction would be dismantled. Bunu Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarının imha edileceği taahhüdü üzerine yaptık. More Sentences |
||||
Military | ||||
Askeri | dismantle f. | sökmek | ||
Unfortunately, we couldn't trade them to you without dismantling our whole ship. Ne yazık ki, tüm gemimizi sökmeden bunları sizinle değiş tokuş edemedik. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | dismantle f. | çıkarmak | ||
Genel | dismantle f. | boşaltmak | ||
Genel | dismantle f. | eşyasını boşaltmak | ||
Genel | dismantle f. | yürürlükten kaldırmak | ||
Genel | dismantle f. | gemi techizatını sökmek | ||
Genel | dismantle f. | parçalara ayırmak | ||
Genel | dismantle f. | demonte etmek | ||
Genel | dismantle f. | fabrika makinelerini söküp götürmek | ||
Genel | dismantle f. | parçalarına ayırmak | ||
Genel | dismantle f. | giysiyi çıkarmak | ||
Genel | dismantle f. | örtüsünü kaldırmak | ||
Genel | dismantle f. | kılıfını çıkarmak | ||
Genel | dismantle f. | soymak | ||
Genel | dismantle f. | meydana çıkarmak | ||
Genel | dismantle f. | açmak | ||
Genel | dismantle f. | azar azar tüketmek | ||
Genel | dismantle f. | zayıflatmak | ||
Genel | dismantle f. | yok etmek | ||
Genel | dismantle f. | feshetmek | ||
Genel | dismantle f. | yerle bir etmek | ||
Genel | dismantle f. | temelinden yıkmak | ||
Genel | dismantle f. | ilga etmek | ||
Genel | dismantle f. | iptal etmek | ||
Genel | dismantle f. | lağvetmek | ||
Technical | ||||
Teknik | dismantle f. | parçalarına ayırmak | ||
Military | ||||
Askeri | dismantle f. | silahtan tecrit etmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | dismantle the tent f. | çadırı bozmak |
Genel | dismantle a tent f. | çadırı sökmek |