dissolve - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
dissolve eritmek v.
  • Simply dissolve the pill in water and drink.
  • Hapı suda kolayca erit ve iç.
  • They say Coca-Cola dissolves teeth.
  • Onlar Coca-Cola'nın dişleri erittiğini söylüyorlar.
  • Sami tried to dissolve Layla's body using some chemicals.
  • Sami bazı kimyasallar kullanarak Layla'nın bedenini eritmeye çalıştı.
Show More (6)
dissolve feshetmek v.
  • The French president, for instance, can dissolve parliament.
  • Örneğin Fransız Cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedebilmektedir.
  • The French president, for instance, can dissolve parliament.
  • Örneğin Fransa Cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedebilir.
  • The NLA has been dissolved, so it claims.
  • NLA feshedildi, öyle iddia ediyor.
Show More (1)
dissolve suda eritmek v.
  • Simply dissolve the pill in water and drink.
  • Hapı suda eritip içmeniz yeterli.
  • Dissolve the tablet in a glass of water.
  • Tableti bir bardak suda eritin.
Show More (-1)