Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
bankdienstleistung
sturzlinie
political factors
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
diversion
eğlence
n.
Movies are a great
diversion.
Filmler harika bir
eğlencedir.
Movies are a great
diversion.
Filmler büyük bir
eğlence.
Show More (-1)
2
diversion
saptırma
n.
Concerns which have been raised, for example on the
diversion
trade in generic medicines, are being tackled.
Örneğin muadil ilaçlardaki
saptırma
ticareti konusunda dile getirilen endişeler ele alınmaktadır.
Show More (-2)