|
- The dragons are born in the fire.
- Ejderhalar ateşte doğar.
- Where is the entrance to the dragon's cave?
- Ejderhanın mağarasının girişi nerede?
- We will never be safe unless that dragon is killed.
- O ejderha öldürülmedikçe asla güvende olamayız.
- Dragons are fictional creatures.
- Ejderha mitolojik bir yaratıktır.
- The prince thought the young girl had been eaten by a dragon.
- Prens, genç kızı bir ejderhanın yediğini düşündü.
- A 17-storey residential building, called the Golden Dragon, was destroyed by the earthquake.
- Altın Ejderha adlı 17 katlı bir konut binası depremde yıkıldı.
- They were eaten by a dragon.
- Onları bir ejderha yedi.
- Dragons are fictional creatures.
- Ejderhalar kurgusal yaratıklardır.
- Dragons are imaginary animals.
- Ejderhalar hayali hayvanlardır.
- Our greatest fears are the dragons that keep our deepest treasures.
- En büyük korkularımız en derin hazinelerimizi koruyan ejderhalardır.
- There are dragons here.
- Burada ejderhalar var.
- The archeologists found the bones of an ancient dragon.
- Arkeologlar eski bir ejderhanın kemiklerini buldular.
- This sword is the only weapon in the world that can harm a dragon.
- Bu kılıç dünyada bir ejderhaya zarar verebilecek tek silahtır.
- Princess Mary was captured by the powerful dragon named Tom.
- Prenses Mary, Tom adındaki güçlü ejderha tarafından esir alındı.
- They were slaughtered by dragons.
- Ejderhalar tarafından katledildiler.
- I wish that I were a dragon.
- Keşke bir ejderha olsaydım.
- The princess was sent out to the lake to be fed to the dragon.
- Prenses ejderhaya yem olması için göle gönderilmiş.
- Dragons are powerful creatures.
- Ejderhalar güçlü yaratıklardır.
- The village was destroyed by the dragon.
- Köy, ejderha tarafından yok edildi.
- The dragon is attacking our army.
- Ejderha ordumuza saldırıyor.
- Small children often like books about dragons and other monsters.
- Küçük çocuklar genellikle ejderhalar ve diğer canavarlar hakkında kitapları sever.
- Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
- Ne yazık ki, Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlular için uygun bir ortam değildi.
- The prince slew the dragon.
- Prens, ejderhayı öldürdü.
- The prince slew the dragon.
- Prens ejderhayı öldürmüş.
- The dragon cannot be harmed by ordinary weapons.
- Ejderhaya alelade silahlarla hasar verilemez.
- Dragons spit fire.
- Ejderhalar ateş püskürtür.
- The dragon can be defeated.
- Ejderha yenilebilir.
- Tom found dragon eggs while spelunking.
- Tom mağara araştırması yaparken ejderha yumurtaları buldu.
- The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.
- Cesur şövalye, güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
- Tom forgot to equip fire-resistant armour before going up against the dragon.
- Tom ejderhanın karşısına çıkmadan ateşe dayanıklı zırh giymeyi unuttu.
- The dragon is one of the cultural emblems of China.
- Ejderha, Çin'in kültürel amblemlerinden biridir.
- It's a dragon!
- Bu bir ejderha!
- Kill the dragon.
- Ejderhayı öldür.
- Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
- Maalesef Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlu atlar için uygun bir ortam değildi.
- The dragon cannot be defeated.
- Ejderha mağlup edilemez.
- Small children often like books about dragons and other monsters.
- Küçük çocuklar genellikle ejderhalar ve benzeri canavarlar hakkındaki kitapları severler.
- Ordinary arrows can't pierce the dragon's scales.
- Sıradan oklar ejderhanın pullarını delemez.
- The dragon cannot be defeated.
- Ejderha yenilemez.
- The dragon must die.
- Ejderha ölmeli.
- The dragon is slaughtering our troops.
- Ejderha askeri birliklerimizi katlediyor.
- Sometimes you have to slay a few dragons to get to the princess.
- Bazen prensese ulaşmak için birkaç ejderha öldürmek gerekir.
- The dragon is not invincible.
- Ejderha yenilmez değil.
- We need someone to slay the dragon.
- Ejderhayı öldürecek birine ihtiyacımız var.
- He slayed the dragon and saved the princess.
- O, ejderhayı öldürdü ve prensesi kurtardı.
- Tom forgot to equip fire-resistant armour before going up against the dragon.
- Tom ejderhaya karşı çıkmadan önce ateşe dayanıklı zırh giymeyi unuttu.
- Tom is riding a dragon around Boston.
- Tom Boston'da bir ejderhaya biniyor.
- The dragon is an imaginary creature.
- Ejderha hayali bir yaratıktır.
- I wish I were a dragon.
- Keşke bir ejderha olsaydım.
- Dragons spit fire.
- Ejderhalar ateş püskürür.
- We need someone to slay the dragon.
- Ejderhayı öldürmek için birine ihtiyacımız var.
- They were eaten by a dragon.
- Bir ejderha tarafından yenildiler.
- Princess Mary was captured by the powerful dragon named Tom.
- Prenses Mary, Tom adındaki güçlü ejderha tarafından yakalandı.
- What do dragons eat?
- Ejderhalar ne yer?
- Kill the dragon.
- Ejderhayı öldürün.
- A dragon lives inside the cavern.
- Mağaranın içinde bir ejderha yaşıyor.
- Dragons don't exist.
- Ejderhalar yoktur.
- He slayed the dragon and saved the princess.
- Ejderhayı öldürdü ve prensesi kurtardı.
- Perhaps all the dragons of our lives are princesses who are only waiting to see us once beautiful and brave.
- Belki de hayatımızdaki tüm ejderhalar, bizi bir zamanlar güzel ve cesur görmek için bekleyen prenseslerdir.
- Are dragons real?
- Ejderhalar gerçek mi?
- The year of the dragon has ended.
- Ejderha yılı sona erdi.
- The dragons must die.
- Ejderhalar ölmelidir.
- Tom found dragon eggs while spelunking.
- Tom mağaraları araştırırken ejderha yumurtaları buldu.
- Kill the dragons.
- Ejderhaları öldürün.
- Is there a way to kill the dragon?
- Ejderhayı öldürmenin bir yolu var mı?
- Sometimes you have to slay a few dragons to get to the princess.
- Bazen prensese ulaşmak için birkaç ejderha öldürmeniz gerekir.
- The dragon can be defeated.
- Ejderha yenilebilirdir.
- The village was destroyed by the dragon.
- Köy ejderha tarafından yok edildi.
- Where are my dragons?
- Ejderhalarım nerede?
- The dragon can be killed.
- Ejderha öldürülebilir.
- Was that a dragon?
- Bu bir ejderha mıydı?
- This sword is the only weapon in the world that can harm a dragon.
- Bu kılıç, dünyada ejderhaya zarar verebilecek tek silahtır.
- Our greatest fears are the dragons that keep our deepest treasures.
- En büyük korkularımız, en derin hazinelerimizi saklayan ejderhalardır.
- Dragons are fictional creatures.
- Ejderhalar hayali yaratıklardır.
- Arrows can't pierce the dragon's scales.
- Oklar ejderhanın pullarını delemez.
- The dragon cannot be killed.
- Ejderha öldürülemezdir.
- The dragon cannot be killed.
- Ejderha öldürülemez.
- Dragons are imaginary creatures.
- Ejderhalar hayali yaratıklardır.
- Dragons are dangerous creatures.
- Ejderhalar tehlikeli yaratıklardır.
- The dragon has been slain.
- Ejderha öldürüldü.
- There is no way to defeat the dragon.
- Ejderhayı yenmenin hiçbir yolu yoktur.
- Beowulf decided to follow the dragon to its lair.
- Beowulf ejderhayı inine kadar takip etmeye karar verdi.
- Tom is riding a dragon around Boston.
- Tom ejderha üstünde Boston'un etrafını turluyor.
- Tom killed the dragon.
- Tom ejderhayı öldürdü.
- The dragon's scales can't be pierced by ordinary arrows.
- Ejderhanın pulları sıradan oklarla delinemez.
- This sword is the only weapon in the world that can kill a dragon.
- Bu kılıç dünyada bir ejderhayı öldürebilecek tek silahtır.
- What do dragons eat?
- Ejderhalar ne yerler?
- The dragon is slaughtering our troops.
- Ejderha askerlerimizi katlediyor.
- The dragon can't be killed with ordinary weapons.
- Ejderha sıradan silahlarla öldürülemez.
- The dragons must die.
- Ejderhalar ölmeli.
- The brave knight saved the beautiful princess from the evil dragon.
- Cesur şövalye güzel prensesi kötü ejderhadan kurtardı.
- Ordinary weapons cannot harm the dragon.
- Sıradan silahlar ejderhaya zarar veremez.
- Tom slew the dragon.
- Tom ejderhayı öldürdü.
- He was eaten by a dragon.
- Onu bir ejderha yedi.
- The dragon is invincible.
- Ejderha yenilmezdir.
- The archeologists found the bones of an ancient dragon.
- Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu.
- The dragon cannot be harmed by ordinary weapons.
- Ejderhaya sıradan silahlarla zarar verilemez.
- Kill the dragons.
- Ejderhaları öldür.
- It's a dragon.
- O bir ejderha.
- The dragon's fire breath burned Mario completely.
- Ejderhanın ateş nefesi Mario'yu tamamen yaktı.
- The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın krallığı bir ejderha tarafından terörize edildi.
- There is no way to defeat the dragon.
- Ejderhayı yenmenin bir yolu yok.
- Was that a dragon?
- O bir ejderha mıydı?
- The king's realm was terrorized by a dragon.
- Kralın ülkesi bir ejderha tarafından terörize edildi.
Show More (100)
|