extinction - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
extinction yok olma n.
  • Today, our people, our distinct rich cultural heritage and our national identity are facing the threat of extinction.
  • Bugün halkımız, farklı ve zengin kültürel mirasımız ve ulusal kimliğimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.
  • Now we want to save our languages from extinction, not talk about them.
  • Şimdi dillerimizi yok olmaktan kurtarmak istiyoruz, onlar hakkında konuşmak değil.
  • There are many theories about the sudden extinction of the dinosaurs, but the real cause still remains anyone's guess.
  • Dinozorların aniden yok olmaları hakkında birçok teori var ama gerçek sebep hâlâ belirsizdir.
Show More (8)
extinction nesli tükenme n.
  • We are in favour of recovering the stocks of fish that are threatened with extinction.
  • Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan balık rezervlerinin geri kazanılmasından yanayız.
  • All the scientists are afraid that we are fishing most of our fish species to extinction.
  • Tüm bilim insanları, balık türlerimizin çoğunun neslinin tükenmesinden korkuyor.
  • Some wild animals are on the verge of extinction.
  • Kimi yabani hayvanların nesli tükenmek üzere.
Show More (4)
extinction tükenme n.
  • A large asteroid was responsible for the extinction of the dinosaurs.
  • Dinozorların tükenmesinden büyük bir asteroid sorumluydu.
  • Turtle doves are vulnerable to global extinction.
  • Üveyik nesli küresel ölçekte tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Show More (-1)
extinction yok etme n.
  • We must not allow ourselves to fish selfishly or to hunt them down to extinction.
  • Bencilce balık avlamamıza ya da onları yok edene kadar avlamamıza izin vermemeliyiz.
Show More (-2)
extinction soy tükenmesi n.
  • Extinction is part of evolution.
  • Soy tükenmesi, evrimin bir parçasıdır.
Show More (-2)