1 |
feel hungry |
açlık hissetmek |
v. |
|
- I feel hungry after a long walk.
- Uzun bir yürüyüşten sonra acıktığımı hissediyorum.
- Don't you feel hungry?
- Aç hissetmiyor musun?
- I sometimes feel hungry in the middle of the night.
- Bazen gecenin bir yarısı acıktığımı hissediyorum.
- I haven't eaten anything all day, but I don't feel hungry.
- Bütün gün hiçbir şey yemedim ama aç hissetmiyorum.
- I felt hungry.
- Acıktığımı hissettim.
- Tom told me he felt hungry.
- Tom bana aç hissettiğini söyledi.
- I was feeling hungry earlier, but I don't feel hungry anymore.
- Daha önce aç hissediyordum ama artık aç hissetmiyorum.
- I felt hungry after the long walk.
- Uzun yürüyüşten sonra acıktığımı hissettim.
- Tom was starting to feel hungry.
- Tom aç hissetmeye başlıyordu.
- Tom felt hungry.
- Tom acıktığını hissetti.
- I haven't eaten anything all day, but I don't feel hungry.
- Bütün gün hiçbir şey yemedim, ama aç hissetmiyorum.
- I'm starting to feel hungry.
- Aç hissetmeye başlıyorum.
- I always feel hungry.
- Her zaman aç hissediyorum.
- We feel hungry.
- Biz kendimizi aç hissediyoruz.
- We all felt hungry.
- Hepimiz aç hissettik.
- Tom was feeling hungry.
- Tom aç hissediyordu.
- I always feel hungry.
- Ben her zaman aç hissediyorum.
- Don't you feel hungry?
- Açlık hissetmiyor musun?
- I'm starting to feel hungry.
- Açlık hissetmeye başlıyorum.
- Tom was beginning to feel hungry.
- Tom kendini aç hissetmeye başlıyordu.
- I feel hungry.
- Aç hissediyorum.
- They feel hungry.
- Onlar açlık hissediyorlar.
- They feel hungry.
- Aç hissediyorlar.
- Tom said he felt hungry.
- Tom aç hissettiğini söyledi.
- I feel hungry after a long walk.
- Uzun bir yürüyüşten sonra aç hissederim.
Show More (22)
|
2 |
feel hungry |
acıkmak |
v. |
|
- I felt hungry after the long walk.
- Uzun bir yürüyüşten sonra acıktım.
- Tom said he was feeling hungry.
- Tom acıktığını söyledi.
- Do you feel hungry?
- Acıktın mı?
- Tom said that Mary was feeling hungry.
- Tom, Mary'nin acıktığını söyledi.
- Tom always feels hungry at least one hour before lunch.
- Tom her zaman öğle yemeğinden en az bir saat önce acıkır.
- We all felt hungry.
- Hepimiz acıktık.
- I'm feeling hungry.
- Acıktım.
- Tom told me he felt hungry.
- Tom bana acıktığını söyledi.
Show More (7)
|
3 |
feel hungry |
acıkmaya başlamak |
v. |
|
- Tom began to feel hungry.
- Tom acıkmaya başladı.
- I'm beginning to feel hungry.
- Acıkmaya başlıyorum.
- I'm starting to feel hungry.
- Acıkmaya başlıyorum.
- I'm beginning to feel hungry.
- Acıkmaya başladım.
- Tom was starting to feel hungry.
- Tom acıkmaya başlamıştı.
- Tom was beginning to feel hungry.
- Tom acıkmaya başlamıştı.
Show More (3)
|