|
- The International Maritime Organisation did not feel obliged to appear before the European Parliament either.
- Uluslararası Denizcilik Örgütü de kendisini Avrupa Parlamentosu'nun huzuruna çıkmak zorunda hissetmemiştir.
- The International Maritime Organisation did not feel obliged to appear before the European Parliament either.
- Uluslararası Denizcilik Örgütü de kendisini Avrupa Parlamentosunun huzuruna çıkmak zorunda hissetmemiştir.
- I rose only because others have now risen and I then feel obliged to do so as well.
- Ben sadece başkaları yükseldiği ve ben de yükselmek zorunda hissettiğim için yükseldim.
- For myself, I felt obliged to vote against the report.
- Kendi adıma, kendimi rapora karşı oy kullanmak zorunda hissettim.
- Having been invited, Tom and Mary felt obliged to go.
- Davet edildikleri için Tom ve Mary gitmek zorunda hissettiler.
- Having been invited, Tom and Mary felt obliged to go.
- Davet edildiklerinde, Tom ve Mary gitmek zorunda hissettiler.
Show More (3)
|