feminine - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
feminine kadınsı adj.
  • Susie wasn't very feminine.
  • Susie, pek kadınsı değildi.
  • Sami wanted to be more feminine.
  • Sami daha kadınsı olmak istiyordu.
  • Layla's face was pretty and feminine.
  • Layla'nın yüzü güzel ve kadınsıydı.
Show More (10)
feminine dişil adj.
  • The historical division into masculine and feminine worlds persists, however, both in Eastern and in Western Europe.
  • Ancak hem Doğu hem de Batı Avrupa'da eril ve dişil dünyalar arasındaki tarihsel bölünme devam etmektedir.
  • Every noun in Portuguese is either masculine or feminine.
  • Portekizce'de her isim ya eril ya da dişildir.
  • Every noun in Portuguese is either masculine or feminine.
  • Portekizcede her isim ya eril ya da dişildir.
Show More (2)
feminine kadın n.
  • Feminine logic is not always logical.
  • Kadın mantığı her zaman mantıklı değildir.
Show More (-2)
feminine feminen adj.
  • Sami wanted to be more feminine.
  • Sami daha feminen olmak istiyordu.
Show More (-2)