Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
flamboyant
gösterişli
adj.
Tom was so
flamboyant.
Tom çok
gösterişliydi.
He likes
flamboyant
clothes.
Gösterişli
kıyafetleri sever.
She wears
flamboyant
clothes to draw attention.
Dikkat çekmek için
gösterişli
kıyafetler giyiyor.
He likes
flamboyant
clothes.
O
gösterişli
giysilerden hoşlanır.
Show More (1)
2
flamboyant
göz alıcı
adj.
Tom was so
flamboyant.
Tom oldukça
göz alıcıydı.
Show More (-2)