flame - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
flame alev n.
  • The flames damaged the bonnet of the car.
  • Alevler arabanın kaportasına zarar verdi.
  • The memory of such flames cannot easily be snuffed from the mind, or from the landscape.
  • Bu tür alevlerin anısı zihinlerden ya da manzaradan kolay kolay silinemez.
  • The flame has begun to fade.
  • Alev, sönmeye başladı.
Show More (39)
flame ateş n.
  • Never add fuel to the flames.
  • Asla ateşe körükle gitme.
  • Tom turned down the flame.
  • Tom ateşi söndürdü.
  • She gave herself to flames of love.
  • Kendini aşk ateşine verdi.
Show More (5)
flame ateş püskürmek v.
  • Flaming customer services won't help you with your problem.
  • Müşteri hizmetlerine ateş püskürmek sorununuzda size yardımcı olmayacaktır.
Show More (-2)
flame kıpkırmızı olmak v.
  • Jessica's face flamed with temper when she heard about the news.
  • Haberi duyunca Jessica'nın yüzü öfkeyle kıpkırmızı oldu.
Show More (-2)
flame alev almak v.
  • The furnace flamed instantly.
  • Fırın bir anda alev aldı.
Show More (-2)
flame hakaret dolu e-posta n.
  • You get used to the flames from the angry customers as customer services.
  • Müşteri hizmetleri olarak kızgın müşterilerden gelen hakaret dolu e-postalara alışıyorsunuz.
Show More (-2)
flame aşk n.
  • An old flame never dies.
  • Eski bir aşk asla ölmez.
Show More (-2)
flame alev alev yanmak v.
  • The logs flamed brightly.
  • Kütükler parlak şekilde alev alev yandı.
Show More (-2)
flame alevlenmek v.
  • The logs flamed brightly.
  • Kütükler parlak bir şekilde alevlendi.
Show More (-2)