|
- Polyphemus, the son of Neptune, had one eye in his forehead.
- Neptün'ün oğlu Polyphemus'un alnında tek gözü vardı.
- She kissed him on the forehead.
- Onu alnından öptü.
- Tom gently kissed his daughter on the forehead.
- Tom kızını alnından kibarca öptü.
- Tom took off his cowboy hat and wiped the sweat from his forehead.
- Tom kovboy şapkasını çıkardı ve alnındaki teri sildi.
- Tom was shot through the forehead.
- Tom alnından vuruldu.
- The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead.
- Polis Tom'u alnının ortasında bir kurşun deliği ile yerde yatarken buldu.
- Tom leaned down and kissed his daughter on the forehead.
- Tom eğildi ve kızını alnından öptü.
- The man put the gun against his forehead and squeezed the trigger.
- Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.
- The scar on his forehead is conspicuous.
- Onun alnındaki yara bariz.
- Tom kissed the baby's forehead.
- Tom bebeğin alnını öptü.
- Tom put his hand on Mary's forehead to see if she had a fever.
- Tom, ateşi olup olmadığını görmek için elini Mary'nin alnına koydu.
- Tom kissed the baby's forehead.
- Tom bebeğin alnından öptü.
- He put his hand to his forehead.
- Elini alnına götürdü.
- My son tripped and cut his forehead on the corner of the coffee table.
- Oğlumun ayağı takıldı ve alnını sehpanın köşesi kesti.
- Mary asked Tom to kiss her forehead.
- Mary, Tom'dan alnını öpmesini istedi.
- Tom put a towel on Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına bir havlu koydu.
- Tom put his hand on Mary's forehead to see if she had a fever.
- Tom ateşi var mı diye bakmak için elini Mary'nin alnına koydu.
- Tom had a new scar on his forehead since the last time Mary had seen him.
- Tom'un alnında Mary'nin onu son gördüğü zamandan beri yeni bir yara izi vardı.
- She kissed her little daughter on the forehead, blessed her, and shortly after died.
- O küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra öldü.
- When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead.
- Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnına aktı.
- I kissed her on her forehead.
- Ben onu alnından öptüm.
- Tom put a hot water bottle on Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına sıcak su şişesi koydu.
- Mary wiped the sweat from her forehead.
- Mary alnından teri sildi.
- He kissed me on the forehead.
- O, beni alnımdan öptü.
- When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead.
- Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnından aşağı aktı.
- I felt Tom's forehead.
- Tom'un alnına dokundum.
- Tom took off his cowboy hat and wiped the sweat from his forehead.
- Tom, kovboy şapkasını çıkardı ve kazağını alnından çekti.
- Dan was hit on the forehead with a hammer.
- Bir çekiçle Dan'ın alnına vuruldu.
- He kissed me on the forehead.
- Beni alnımdan öptü.
- The man put the gun against his forehead and squeezed the trigger.
- Adam silahı alnına dayadı ve tetiğe bastı.
- Tom wiped the sweat from his forehead.
- Tom alnındaki teri sildi.
- Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.
- Mary sıcak su şişesini bir havluya sardı ve Tom'un alnına yerleştirdi.
- Mary put a towel on Tom's forehead.
- Mary, Tom'un alnına bir havlu koydu.
- Tom has started to get a few wrinkles on his forehead.
- Tom'un alnında birkaç kırışıklık oluşmaya başladı.
- A drop of sweat ran down his forehead.
- Bir damla ter alnından aşağı aktı.
- Your forehead's bleeding.
- Alnın kanıyor.
- Tom felt Mary's forehead to see if she had a fever.
- Tom, ateşi olup olmadığını anlamak için Mary'nin alnını yokladı.
- I kissed her on her forehead.
- Onu alnından öptüm.
- Tom put a wet towel on Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına ıslak bir havlu koydu.
- She kissed her little daughter on the forehead, blessed her, and shortly after died.
- Küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra da öldü.
- Tom kissed Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnından öptü.
- He wiped the sweat from his forehead.
- Alnındaki teri sildi.
- He kissed his daughter on the forehead.
- Kızını alnından öptü.
- Tom rubbed his forehead.
- Tom alnını ovdu.
- Tom had a new scar on his forehead since the last time Mary had seen him.
- Tom'un alnında Mary'nin onu son gördüğü zamandan beri yeni bir yara izi çıkmıştı.
- I pressed my forehead against his.
- Alnımı onunkine bastırdım.
- Tom kissed Mary on her forehead.
- Tom, Mary'yi alnından öptü.
- He wiped the sweat from his forehead.
- Alnından teri sildi.
- Tom gently kissed his daughter on the forehead.
- Tom kızını alnından nazikçe öptü.
- Mary wrapped a hot water bottle in a towel and placed it on Tom's forehead.
- Mary bir sıcak su şişesini bir havluyla sardı ve onu Tom'un alnına yerleştirdi.
- Tom has a scar on his forehead.
- Tom'un alnında bir yara izi var.
- The scar on his forehead really stands out.
- Alnındaki yara izi çok göze batıyor.
- My son tripped and cut his forehead on the corner of the coffee table.
- Oğlumun ayağı takıldı ve sehpanın köşesi alnını yardı.
- I kissed Tom on his forehead.
- Tom'u alnından öptüm.
- He hit his forehead against the branch of a tree.
- Alnını bir ağacın dalına çarptı.
- Tom kissed Mary on the forehead.
- Tom Mary'yi alnından öptü.
- The scar on his forehead is conspicuous.
- Alnındaki yara izi dikkat çekici.
- A drop of sweat ran down his forehead.
- Alnından bir damla ter aktı.
- The scar on his forehead really stands out.
- Alnındaki yara izi gerçekten göze çarpıyor.
- Tom put a hot water bottle on Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına bir sıcak su torbası koydu.
- Tom wiped his forehead.
- Tom alnını sildi.
- Tom felt Mary's forehead.
- Tom, Mary'nin alnına dokundu.
- I pressed my forehead against Tom's.
- Alnımı Tom'unkine bastırdım.
- Dan was hit on the forehead with a hammer.
- Dan'in alnına bir çekiçle vuruldu.
- Mary wiped the sweat from her forehead.
- Mary alnındaki teri sildi.
- Tom has a lump on his forehead.
- Tom'un alnında bir şişlik var.
- Tom rubbed his forehead.
- Tom alnını ovuşturdu.
- Tom gave Mary a kiss on the forehead.
- Tom, Mary'nin alnına bir öpücük kondurdu.
Show More (65)
|