Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
offerings and prayers for the dead made during the nine days after death
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
free-range
serbest dolaşan (tavuk)
n.
Laying hens must be kept exclusively in spacious,
free-range
birdhouses.
Yumurtlayan tavuklar sadece geniş,
serbest dolaşan
kuş kümeslerinde tutulmalıdır.
She only eats
free-range
chicken.
Sadece
serbest dolaşan
tavuk yiyor.
Show More (-1)