| 1 |
get ahead |
ilerlemek |
v. |
|
- Do you want to get ahead in English?
- İngilizcede ilerlemek istiyor musun?
- The secret of getting ahead is getting started.
- İlerlemenin sırrı başlamaktır.
- You'll never get ahead in this place unless you go through the proper channels.
- Doğru kanallardan geçmezsen burada asla ilerleyemezsin.
- He has no hope of getting ahead.
- İlerleme umudu yok.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
- Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- Do you want to get ahead in English?
- İngilizce'de ilerlemek istiyor musun?
- You should always spend time doing things that help your children get ahead in life.
- Her zaman çocuklarınızın hayatta ilerlemesine yardımcı olacak şeyler yapmaya zaman ayırmalısınız.
- You can't get ahead if you don't work hard.
- Çok çalışmazsan, ilerleyemezsin.
- You have to have a positive attitude if you want to get ahead in life.
- Hayatta ilerlemek istiyorsanız olumlu bir tutumunuz olmalı.
- We got ahead in life.
- Hayatta ilerledik.
- He doesn't seem to want to get ahead.
- İlerlemek istiyormuş gibi görünmüyor.
Show More (8)
|
| 2 |
get ahead |
başarılı olmak |
v. |
|
- He doesn't seem to want to get ahead.
- Başarılı olmayı istiyor gibi görünmüyor.
- You can't get ahead if you don't work hard.
- Çok çalışmazsan, başarılı olamazsın.
Show More (-1)
|
| 3 |
get ahead |
öne geçmek |
v. |
|
- He is not going to get ahead.
- O öne geçmeyecek.
Show More (-2)
|
| 4 |
get ahead |
ilerleme kaydetmek |
v. |
|
- We got ahead in life.
- Hayatta ilerleme kaydettik.
Show More (-2)
|
