give birth to - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
give birth to doğurmak (çocuk/yavru) v.
  • Secondly, this treaty is now to give birth to a research fund.
  • Birincisi, bu anlaşma artık bir araştırma fonu doğuracaktır.
  • Her crime is to have given birth to a child after her divorce.
  • Suçu, boşandıktan sonra bir çocuk doğurmuş olmaktır.
  • Nine months after Washington, therefore, the Council has just given birth to its own strategic doctrine.
  • Dolayısıyla Washington'dan dokuz ay sonra Konsey kendi stratejik doktrinini doğurmuş oldu.
Show More (57)
give birth to dünyaya getirmek v.
  • His wife gave birth to twin boys.
  • Karısı ikiz erkekler dünyaya getirdi.
  • You've given birth to a healthy baby boy.
  • Sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getirdiniz.
  • Last month our twenty-year-old daughter gave birth to a baby girl.
  • Geçen ay yirmi yaşındaki kızımız bir kız bebek dünyaya getirdi.
Show More (6)
give birth to yaratmak v.
  • Secondly, this treaty is now to give birth to a research fund.
  • İkincisi bu anlaşma şimdi bir araştırma fonu yaratacak.
Show More (-2)
give birth to çocuk dünyaya getirmek v.
  • Last week she gave birth to a beautiful baby girl.
  • Geçen hafta güzel bir kız çocuğu dünyaya getirdi.
Show More (-2)