| 1 |
go straight |
düz gitmek |
v. |
|
- Keep going straight through the village.
- Köyün içinden düz gitmeye devam et.
- Go straight along this street.
- Bu cadde boyunca düz gidin.
- Go straight, then turn right.
- Düz git, sonra sağa dön.
- Please go straight ahead.
- Lütfen düz git.
- Keep going straight.
- Düz gitmeye devam et.
- Go straight on, and you will find the store.
- Düz gidin, mağazayı bulacaksınız.
- Go straight, then turn right.
- Düz gidin sonra sağa dönün.
- Go straight down this road.
- Bu yoldan düz gidin.
- Please go straight.
- Lütfen düz gidin.
Show More (7)
|
| 2 |
go straight |
dümdüz gitmek |
v. |
|
- Go straight down this street and turn right at the third light.
- Bu caddeden dümdüz gidin ve üçüncü ışıktan sağa dönün.
- Go straight down this road.
- Bu yoldan dümdüz git.
- Go straight on, and you will find the store.
- Dümdüz git, dükkanı bulacaksın.
- Go straight, and you will find the station.
- Dümdüz git, istasyonu bulacaksın.
Show More (2)
|
| 3 |
go straight |
yolunda gitmek |
v. |
|
- I mean, want to do the honorable thing, go straight.
- Demek istediğim, onurlu olanı yapmak, doğru yola gitmek istiyorum.
Show More (-2)
|
