|
- We often hear about good examples of voluntary agreements.
- Gönüllü anlaşmaların iyi örneklerini sık sık duyuyoruz.
- If you want to test that I can give you good examples.
- Bunu test etmek isterseniz size iyi örnekler verebilirim.
- However, there are good examples too.
- Bununla birlikte, iyi örnekler de mevcuttur.
- Another good example is the Northern Dimension.
- Bir başka iyi örnek de Kuzey Boyutu'dur.
- However, there are good examples too.
- Bununla birlikte iyi örnekler de var.
- There are many good examples given, which we can use in our continued work.
- Devam eden çalışmalarımızda kullanabileceğimiz pek çok iyi örnek verilmiştir.
- We show our identity in the good examples we set for one another.
- Kimliğimizi birbirimiz için belirlediğimiz iyi örneklerde gösteririz.
- You should be setting a good example for your younger brother.
- Senin erkek kardeşine iyi örnek olman gerekiyor.
- You should give a good example to your children.
- Çocuklarına iyi örnek olmalısın.
- Do you have any good examples?
- İyi örneklerin var mı?
- Do you have any good examples?
- Hiç iyi örneklerin var mı?
- You should give a good example to your children.
- Çocuklarınıza iyi örnek olmalısınız.
- Fadil wanted to set the good example.
- Fadıl iyi örnek olmak istiyordu.
Show More (10)
|
