|
- She played a beautiful melody on the harp.
- Kadın, arpta güzel bir melodi çaldı.
- The violin, the piano, and the harp are musical instruments.
- Keman, piyano ve arp müzik aletleridir.
- He was electrocuted while playing the electric harp.
- Elektrikli arp çalarken elektrik çarptı.
- I'd like to learn to play the harp.
- Arp çalmayı öğrenmek istiyorum.
- A child is playing harp.
- Bir çocuk arp çalıyor.
- How many strings do most harps have?
- Çoğu arpın kaç teli vardır?
- I play the harp.
- Arp çalıyorum.
- I've made up my mind to learn how to play the harp.
- Arp çalmayı öğrenmeye karar verdim.
- Can I play the harp?
- Arp çalabilir miyim?
- I also play the harp.
- Ben de arp çalarım.
- Mary plays the harp.
- Mary arp çalıyor.
- Angels have harps, devils have bodhráns.
- Meleklerin arpları, şeytanların bodhránları vardır.
- The violin, the piano, and the harp are musical instruments.
- Keman, piyano ve arp müzikal enstrümanlardır.
- I also play the harp.
- Ben de arp çalıyorum.
- Playing the harp isn't easy.
- Arp çalmak kolay değildir.
- Tom didn't expect that Mary would be able to play the harp so well.
- Tom, Mary'nin bu kadar iyi arp çalabileceğini beklemiyordu.
- Angels have harps, devils have bodhráns.
- Meleklerin arpları, şeytanların bodraları vardır.
- Tom didn't expect that Mary would be able to play the harp so well.
- Tom Mary'nin arpı o kadar çok iyi çalacağını beklemiyordu.
- This is a harp.
- Bu bir arp.
- Playing the harp isn't easy.
- Arp çalmak kolay değil.
- I'd like to learn to play the harp.
- Arp çalmasını öğrenmek istiyorum.
- I can't believe you quit playing harp.
- Arp çalmayı bıraktığına inanamıyorum.
Show More (20)
|