heartfelt - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
heartfelt içten adj.
  • May you succeed in making all your heartfelt hopes reality.
  • Umarım tüm içten umutlarınızı gerçeğe dönüştürmeyi başarırsınız.
  • My gratitude to them is no less heartfelt.
  • Onlara duyduğum minnettarlık da en az bu kadar içten.
  • He worked very hard to deliver a heartfelt message.
  • İçten bir mesaj vermek için çok çalıştı.
Show More (5)
heartfelt yürekten adj.
  • My answer is a heartfelt 'yes', because that is good for Turkey and for Europe.
  • Cevabım yürekten bir "evet" çünkü bu Türkiye ve Avrupa için iyi bir şey.
  • My answer is a heartfelt 'yes', because that is good for Turkey and for Europe.
  • Cevabım yürekten bir 'evet', çünkü bu Türkiye ve Avrupa için iyi bir şey.
  • At least from the human point of view, therefore, you have my heartfelt sympathy.
  • Bu nedenle, en azından insani açıdan, size yürekten sempati duyuyorum.
Show More (2)