highway - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
highway otoyol n.
  • The ferries must be regarded as the islands' only highway.
  • Feribotlar adaların tek otoyolu olarak görülmelidir.
  • Distribution takes place along lines under the public highway.
  • Dağıtım, kamuya açık otoyolun altındaki hatlar boyunca gerçekleşir.
  • We are better viewing it as a highway that connects them.
  • Bunu, onları birbirine bağlayan bir otoyol olarak görsek daha iyi olur.
Show More (69)
highway otoban n.
  • Is there a gas station on the highway?
  • Otoban üzerinde benzin istasyonu var mı?
  • That's highway robbery.
  • O, otoban soygunu.
  • I took the highway.
  • Otobandan gittim.
Show More (7)
highway karayolu n.
  • The highway is snarled up.
  • Karayolu arap saçına döndü.
  • The neighbourhood was cut in two by the highway.
  • Mahalle karayolu ile ikiye ayrıldı.
  • This highway has a shoulder.
  • Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var.
Show More (5)
highway ana yol n.
  • Since they left the national highway, they hadn't come across another car.
  • Ana yoldan ayrıldıklarından beri, başka bir arabayla karşılaşmadılar.
Show More (-2)