1 |
intentionally |
bilerek |
adv. |
|
- I think you did that intentionally.
- Bence bunu bilerek yaptın.
- You did this intentionally!
- Bunu bilerek yaptın!
- I didn't intentionally break any rules.
- Bilerek hiçbir kuralı çiğnemedim.
- You are saying you intentionally hide your good looks?
- Yakışıklılığınızı bilerek sakladığınızı mı söylüyorsunuz?
- Are you intentionally trying to confuse me?
- Bilerek beni şaşırtmaya mı çalışıyorsun?
- Did Tom do that intentionally?
- Tom bunu bilerek mi yaptı?
- Do you think Tom did that intentionally?
- Sence Tom bunu bilerek mi yaptı?
- You're intentionally throwing the game.
- Bilerek oyunu bozuyorsun.
- Tom intentionally left the last page blank.
- Tom bilerek son sayfayı boş bıraktı.
- I'm quite certain Tom did that intentionally.
- Tom'un onu bilerek yaptığından oldukça eminim.
- Do you mean you hide your beauty intentionally?
- Yani güzelliğini bilerek mi saklıyorsun?
- I'm never gonna intentionally get drunk.
- Asla bilerek sarhoş olmayacağım.
- Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı bilerek yaptı.
- Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu bilerek yaptım.
- Tom intentionally left the last page blank.
- Tom son sayfayı bilerek boş bıraktı.
- Are you saying you intentionally hide your good looks?
- Yakışıklılığınızı bilerek sakladığınızı mı söylüyorsunuz?
- Yes, I did this intentionally.
- Evet, bilerek yaptım.
Show More (14)
|
2 |
intentionally |
kasıtlı olarak |
adv. |
|
- Such offences can only be committed intentionally.
- Bu tür suçlar yalnızca kasıtlı olarak işlenebilir.
- This page is intentionally left blank.
- Bu sayfa kasıtlı olarak boş bırakılmıştır.
- Are you intentionally trying to confuse me?
- Kasıtlı olarak kafamı karıştırmaya mı çalışıyorsun?
- I didn't intentionally break any rules.
- Kasıtlı olarak hiçbir kuralı çiğnemedim.
- Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
- Dan didn't intentionally murder Linda.
- Dan, Linda'yı kasıtlı olarak öldürmedi.
- Did you do that intentionally?
- Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
- He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
- I didn't intentionally break any rules.
- Herhangi bir kuralı kasıtlı olarak çiğnemedim.
- This page was intentionally left blank.
- Bu sayfa kasıtlı olarak boş bırakıldı.
- This page has been intentionally left blank.
- Bu sayfa kasıtlı olarak boş bırakılmıştır.
- I didn't intentionally break any rules.
- Herhangi bir kuralı kasıtlı olarak ihlal etmedim.
- I don't intentionally lie to people.
- İnsanlara kasıtlı olarak yalan söylemem.
- Tom did that intentionally.
- Tom onu kasıtlı olarak yaptı.
- Sami intentionally misinformed Layla.
- Sami kasıtlı olarak Layla'yı yanlış bilgilendirdi.
- I'm never gonna intentionally get drunk.
- Ben asla kasıtlı olarak sarhoş olmayacağım.
Show More (13)
|
3 |
intentionally |
kasten |
adv. |
|
- He broke the window intentionally.
- Pencereyi kasten kırdı.
- I don't intentionally lie to people.
- Ben insanlara kasten yalan söylemem.
- I would never say anything to intentionally hurt you, you know.
- Seni kasten incitecek bir şey asla söylemem, biliyorsun.
- I know Tom didn't intentionally hurt Mary.
- Tom'un Mary'yi kasten incitmediğini biliyorum.
- Do you think Tom did that intentionally?
- Tom'un onu kasten yaptığını mı düşünüyorsun?
- Did you do that intentionally?
- Bunu kasten mi yaptın?
- Tom did that intentionally.
- Tom bunu kasten yaptı.
- I think Tom did that intentionally.
- Bence Tom bunu kasten yaptı.
- Are you saying you intentionally hide your good looks?
- Güzelliğini kasten sakladığını mı söylüyorsun?
- Did Tom do that intentionally?
- Tom onu kasten mi yaptı?
- I'm quite certain Tom did that intentionally.
- Tom'un bunu kasten yaptığına eminim.
- You are saying you intentionally hide your good looks?
- Yakışıklılığını kasten sakladığını mı söylüyorsun?
- I know you'd never do that intentionally.
- Bunu asla kasten yapmayacağını biliyorum.
- I think Tom did that intentionally.
- Tom'un onu kasten yaptığını düşünüyorum.
- I think you did that intentionally.
- Onu kasten yaptığını düşünüyorum.
- I know you'd never do that intentionally.
- Onu kasten yapmayacağını biliyorum.
Show More (13)
|