|
- The proposals would have an adverse impact on media freedom and on journalistic independence.
- Tekliflerin medya özgürlüğü ve gazetecilik bağımsızlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır.
- This allegation must be consigned to the domain of creative journalism!
- Bu iddia yaratıcı gazetecilik alanına havale edilmelidir!
- After all, freedom of opinion and independent journalism are the backbone of democracy.
- Ne de olsa fikir özgürlüğü ve bağımsız gazetecilik demokrasinin bel kemiğidir.
- The feedback we have had from the European financial journalism community is clear.
- Avrupa finans gazeteciliği camiasından aldığımız geri bildirimler nettir.
- Financial journalism contributes to one of the key objectives of the directive, that is to ensure market transparency.
- Finansal gazetecilik, direktifin temel hedeflerinden biri olan piyasa şeffaflığının sağlanmasına katkıda bulunur.
- Journalism is a difficult profession; the pressure of work is great and we do not want to add to that.
- Gazetecilik zor bir meslektir; iş baskısı büyüktür ve biz buna katkıda bulunmak istemiyoruz.
- It is not seeking to regulate the profession of journalism.
- Gazetecilik mesleğini düzenlemeye çalışmamaktadır.
- It is not seeking to regulate the profession of journalism.
- Gazetecilik mesleğini düzenlemeye çalışmıyor.
- The reasons for this are not political; they are to do with journalism.
- Bunun nedenleri siyasi değil; gazetecilikle ilgili.
- The proposals would have an adverse impact on media freedom and on journalistic independence.
- Tekliflerin basın özgürlüğü ve gazetecilik bağımsızlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olacaktır.
- Tom wasn't a journalism student.
- Tom gazetecilik öğrencisi değildi.
- Why did you decide on majoring in journalism?
- Neden gazetecilik üzerine uzmanlaşmaya karar verdiniz?
- He is a big man in journalism.
- Gazetecilikte önemli bir adamdır.
- Tom studies journalism in Boston.
- Tom Boston'da gazetecilik okuyor.
- I'd like to get into journalism in the future.
- İleride gazetecilik yapmak istiyorum.
- This isn't journalism; this is trash.
- Bu gazetecilik değil; bu çöp.
- John is still taking journalism classes at night.
- John hâlâ geceleri gazetecilik dersleri alıyor.
- Tom studied journalism.
- Tom gazetecilik okudu.
- He is a big man in journalism.
- O, gazetecilikte büyük bir adamdır.
- True journalism is dead.
- Gerçek gazetecilik öldü.
- Tom has been studying journalism.
- Tom gazetecilik okuyordu.
- John is still taking journalism classes at night.
- John hâlâ gece gazetecilik dersleri alıyor.
- Journalism is the first rough draft of history.
- Gazetecilik, tarihin ilk kaba taslağıdır.
- Why did you decide on majoring in journalism?
- Neden gazetecilikte uzmanlaşmaya karar verdin?
- Tom is a journalism student.
- Tom bir gazetecilik öğrencisi.
- Layla studies journalism.
- Layla gazetecilik okuyor.
- Tom was a journalism student.
- Tom bir gazetecilik öğrencisiydi.
- Tom was a journalism student.
- Tom gazetecilik öğrencisiydi.
- I'd like to get into journalism in the future.
- Gelecekte gazetecilik işine girmek istiyorum.
- In a democracy, it is important for journalism to be independent.
- Demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.
- Tom isn't a journalism student.
- Tom gazetecilik öğrencisi değil.
- Tom isn't a journalism student.
- Tom bir gazetecilik öğrencisi değil.
- Tom wasn't a journalism student.
- Tom bir gazetecilik öğrencisi değildi.
- Tom studied journalism in Boston.
- Tom Boston'da gazetecilik okudu.
- Tom has been studying journalism.
- Tom gazetecilik okuyor.
- In a democracy, it is important for journalism to be independent.
- Bir demokraside, gazeteciliğin bağımsız olması önemlidir.
Show More (33)
|