|
- What they are actually doing is lifting up the carpet for the Commission to sweep its problems under.
- Aslında yaptıkları şey, Komisyonun sorunlarını altına süpürmesi için halıyı kaldırmaktır.
- Tom knelt down and lifted up the floorboard.
- Tom diz çöktü ve döşeme tahtasını kaldırdı.
- Lift up your hands in the air.
- Ellerinizi havaya kaldırın.
- She lifted up her head and looked at him.
- Başını kaldırdı ve ona baktı.
- Lift up your hands in the air.
- Ellerini havaya kaldır.
- Tom lifted up a rock and looked under it.
- Tom bir kayayı kaldırdı ve altına baktı.
- Lift up your eyes, and you'll see the stars.
- Gözlerini kaldır, yıldızları göreceksin.
Show More (4)
|