|
- My mother bought my little brother a yellow umbrella.
- Annem küçük erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.
- This bike belongs to my little brother.
- Bu bisiklet küçük erkek kardeşime ait.
- Today is my little brother's twenty-second birthday.
- Bugün küçük erkek kardeşimin yirmi ikinci yaş günü.
- Soccer is one of my little brother's hobbies.
- Futbol küçük erkek kardeşimin hobilerinden biridir.
- My little brother is watching TV.
- Benim küçük erkek kardeşim TV izliyor.
- His little brother is a famous soccer player.
- Onun küçük erkek kardeşi ünlü bir futbol oyuncusu.
- My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
- My little brother was injured in the accident.
- Küçük erkek kardeşim kazada sakatlandı.
- Her little brother is a famous soccer player.
- Küçük erkek kardeşi ünlü bir futbolcudur.
- My little brother goes to an elementary school.
- Benim küçük erkek kardeşim ilkokula gidiyor.
- My little brother ran through the living room stark naked.
- Küçük erkek kardeşim oturma odasında çırılçıplak koştu.
- Welcome home, little brother!
- Evimize hoş geldin, küçük erkek kardeşim!
- Tom took care of his little brother.
- Tom küçük erkek kardeşi ile ilgilendi.
- My little brother and I are the same height.
- Benim küçük erkek kardeşim ve ben aynı boydayız.
- Fred had his little brother paint the fence.
- Fred, küçük erkek kardeşine çiti boyattı.
- My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother always sleeps with his teddy bear.
- Küçük erkek kardeşim hep oyuncak ayısı ile yatıyor.
- My little brother can read English.
- Küçük erkek kardeşim İngilizce okuyabilir.
- Look after your little brother.
- Küçük erkek kardeşine bak.
- Tom is Mary's little brother.
- Tom Mary'nin küçük erkek kardeşi.
- My little brother was injured in the accident.
- Küçük erkek kardeşim kazada yaralandı.
- I want a little brother.
- Bir küçük erkek kardeş istiyorum.
- Tom's little brother has always looked up to him.
- Tom'un küçük erkek kardeşi her zaman onu örnek aldı.
- How tall is your little brother?
- Küçük erkek kardeşinin boyu ne kadar?
- My little brother is watching TV.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- Ken and his little brother are very alike.
- Ken ve onun küçük erkek kardeşi çok benzerler.
- She has a great affection for her little brothers.
- Onun küçük erkek kardeşleri için büyük bir sevgisi var.
- He is taller than his little brother.
- O, küçük erkek kardeşinden daha uzun.
- Bill took his little brother to the zoo.
- Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
- My little brother asked for some money.
- Küçük erkek kardeşim biraz para istedi.
Show More (27)
|
