lubricant - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
lubricant yağlayıcı n.
  • As a huge number of boats leak, a great proportion of lubricant seeps out.
  • Çok sayıda tekne sızıntı yaptığından, yağlayıcının büyük bir kısmı dışarı sızar.
  • Here information is a necessary lubricant.
  • Burada bilgi gerekli bir yağlayıcıdır.
  • There is also organic lubricant, which also leaks, but which does not present a problem.
  • Ayrıca sızıntı yapan ancak bir sorun teşkil etmeyen organik yağlayıcılar da bulunmaktadır.
Show More (0)
lubricant kayganlaştırıcı n.
  • He used saliva as lubricant.
  • O, kayganlaştırıcı olarak tükürük kullandı.
  • He used saliva as lubricant.
  • Kayganlaştırıcı olarak tükürük kullandı.
Show More (-1)