magic - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
magic sihir n.
  • It really gives us another view into the world of magic.
  • Bu bize gerçekten de sihir dünyasına dair farklı bir bakış sunuyor.
  • It really gives us another view into the world of magic.
  • Bu bize gerçekten de sihir dünyasına başka bir bakış açısı kazandırıyor.
  • Like anything else in magic, it's how you do it.
  • Sihirdeki diğer her şey gibi, bunu nasıl yaptığınız da önemli.
Show More (46)
magic sihirli adj.
  • In Category 2, the EUR 27 million entered for the restructuring of the fleet is not going to appear by magic.
  • Kategori 2'de filonun yeniden yapılandırılması için ayrılan 27 milyon Avro sihirli bir şekilde ortaya çıkmayacaktır.
  • I do not regard the country-of-origin principle as a magic bullet to achieve market integration at a single stroke.
  • Menşe ülke ilkesini, piyasa entegrasyonunu tek bir hamlede gerçekleştirecek sihirli bir değnek olarak görmüyorum.
  • I am not a believer in magic formulas or cure-alls.
  • Sihirli formüllere ya da her derde deva ilaçlara inanan biri değilim.
Show More (39)
magic büyü n.
  • They possess powerful and devastating magic.
  • Güçlü ve yıkıcı büyüleri var.
  • They possess powerful and devastating magic.
  • Güçlü ve yıkıcı büyülere sahipler.
  • Magic plays an important part in primitive society.
  • Büyü, ilkel toplumda önemli bir rol oynar.
Show More (12)
magic sihirbazlık n.
  • The magic show was awesome today.
  • Bugünkü sihirbazlık gösterisi harikaydı.
  • No matter how interesting magic shows may be, I don't like them so much.
  • Sihirbazlık gösterileri ne kadar ilginç olursa olsun, onlardan pek hoşlanmıyorum.
  • The magic show was awesome today.
  • Sihirbazlık gösterisi bugün harikaydı.
Show More (4)
magic büyülü adj.
  • A magic army, a hundred thousand strong, surrounds the walls.
  • Yüz bin kişiden oluşan, büyülü bir ordu duvarları kuşattı.
  • Not every lamp is magic.
  • Her lamba büyülü değildir.
  • That was magic.
  • O büyülüydü.
Show More (1)