manage - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
manage yönetmek v.
  • She was offered to manage the marketing department.
  • Ona pazarlama departmanını yönetmesi teklif edildi.
  • We hired an advisor to help us manage the company’s resources
  • Şirketin kaynaklarını yönetmemize yardım etmesi için bir danışman tuttuk.
  • The Commission cannot take on the responsibility of managing all of them.
  • Komisyon bunların tümünü yönetme sorumluluğunu üstlenemez.
Show More (138)
manage idare etmek v.
  • She doesn’t earn that much, but she manages just fine.
  • O kadar fazla kazanmıyor ama idare ediyor.
  • But we do not manage very well with 15 countries at the moment.
  • Ancak şu anda 15 ülke ile çok iyi idare edemiyoruz.
  • It must be my mad girl; watch how I'll manage her.
  • Bu benim deli kızım olmalı; nnu nasıl idare edeceğimi izle.
Show More (48)
manage başarmak v.
  • Somehow he managed to climb over that fence.
  • Bir şekilde o çitin üzerinden tırmanmayı başardı.
  • Nice job! You managed to ruin the whole surprise.
  • Bravo cidden! Bütün sürprizin içine etmeyi başardın.
  • After working out for a year, he managed the deadlift.
  • Bir yıllık çalışmanın ardından deadlift yapmayı başardı.
Show More (28)
manage halletmek v.
  • Some of the parts were missing, but we managed somehow.
  • Bazı parçalar eksikti ama biz bir şekilde hallettik.
  • I'm sure I'll manage.
  • Halledeceğime eminim.
  • How are we going to manage this?
  • Bunu nasıl halledeceğiz?
Show More (15)
manage işletmek v.
  • Tom managed a small bar near Boston for quite a long time.
  • Tom, oldukça uzun bir zaman Boston yakınında küçük bir bar işletti.
  • Tom manages a shoe store.
  • Tom bir ayakkabı dükkanı işletiyor.
  • He managed a small restaurant in Istanbul for quite a few years.
  • İstanbul'da uzun yıllar küçük bir lokanta işletti.
Show More (6)
manage becermek v.
  • I can manage to count to ten in Italian.
  • İtalyanca ona kadar saymayı becerebilirim.
  • Can you manage lifting this box?
  • Bu kutuyu kaldırmayı becerebilir misiniz?
  • We could've managed without Tom's help.
  • Tom'un yardımı olmadan becerebilirdik.
Show More (0)
manage geçinmek v.
  • How will you manage without a job?
  • Bir iş olmadan nasıl geçineceksin?
  • Since I got a raise, I can manage.
  • Zam aldığım için geçinebilirim.
  • He managed to make both ends meet.
  • Kıt kanaat geçinebildi.
Show More (0)
manage zamanı olmak v.
  • Can you manage a drink after work?
  • İşten sonra bir içkilik zamanın var mı?
Show More (-2)
manage baş etmek v.
  • Will you be able to manage that box? It seems heavy.
  • Bu kutuyla kendin baş edebilecek misin? Ağır görünüyor da.
Show More (-2)
manage zapt etmek v.
  • He was barely able to manage the bull.
  • Boğayı zar zor zapt edebiliyordu.
Show More (-2)
manage hali kalmak v.
  • Full from the three-course meal, she couldn’t manage dessert.
  • Üç çeşit yemekle tıka basa doyduktan sonra tatlıya hali kalmamıştı.
Show More (-2)
manage çekip çevirmek (ev/insan vb'ni) v.
  • It’s Sutton’s duty to manage the studio after shoots.
  • Çekim sonralarında stüdyoyu çekip çevirmek Sutton'ın görevi.
Show More (-2)
manage düzenlemek v.
  • The basic principles governing our action to manage the situation in Iraq, however, remain unchanged.
  • Ancak Irak'taki durumun yönetilmesine yönelik faaliyetlerimizi düzenleyen temel ilkeler değişmemiştir.
Show More (-2)
manage üstesinden gelmek v.
  • It's heavy, but I can manage it.
  • Ağır ama üstesinden gelebilirim.
Show More (-2)