modernise - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
modernise modernize etmek v.
  • And there will be a modernising of telecommunications services and Internet-related activities.
  • Ayrıca telekomünikasyon hizmetleri ve internetle ilgili faaliyetler de modernize edilecektir.
  • We therefore need to press ahead with modernising our economies in order to achieve stronger growth.
  • Dolayısıyla daha güçlü bir büyüme elde edebilmek için ekonomilerimizi modernize etmeye devam etmeliyiz.
  • It is vital for Member States to press ahead with action to modernise and simplify their legal framework.
  • Üye Devletlerin yasal çerçevelerini modernize etmek ve basitleştirmek için harekete geçmeleri hayati önem taşımaktadır.
Show More (11)
modernise modernleştirmek v.
  • The candidate countries are afraid that the process of modernising agriculture might destabilise the rural economy.
  • Aday ülkeler, tarımı modernleştirme sürecinin kırsal ekonomiyi istikrarsızlaştırmasından korkuyor.
  • The coming months will be vital in judging efforts to modernise the economy.
  • Önümüzdeki aylar, ekonomiyi modernleştirme çabalarını değerlendirmek açısından hayati önem taşıyacaktır.
  • They modernised their economies quickly and reformed their social systems.
  • Onlar ekonomilerini hızla modernleştirdiler ve sosyal sistemlerinde reform yaptılar.
Show More (4)