Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
yukarıda mezkur
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
neuter
kısırlaştırmak
v.
Do we have to have our cat
neutered?
Biz kedimizi
kısırlaştırmak
zorunda mıyız?
I spent fifty dollars to get my dog
neutered.
Köpeğimi
kısırlaştırmak
için elli dolar harcadım.
Do we have to have our cat
neutered?
Kedimizi
kısırlaştırmak
zorunda mıyız?
Show More (0)
2
neuter
etkisiz hale getirmek
v.
To take such action would
neuter
this Parliament.
Böyle bir adım atmak bu Parlamentoyu
etkisiz hale getirir.
Show More (-2)