|
- That is not likely to prevent Central Europe from being the poor cousin of the West for a long time to come.
- Bu durum, Orta Avrupa'nın uzun bir süre daha Batı'nın fakir kuzeni olmasını engelleyemeyecektir.
- I admit it is not likely to make very good press copy, but it does have the advantage of being sensible.
- Basın için çok iyi bir kopya olmayacağını kabul ediyorum, ancak mantıklı olma avantajına sahip.
- This proposal is not likely to bring the people of Europe closer, nor is it a condition for peace on the continent.
- Bu öneri ne Avrupa halklarını birbirine yakınlaştıracak ne de kıtada barışın sağlanmasının bir koşulu olacaktır.
- Tom said he's not likely to do that.
- Tom onu yapmasının mümkün olmadığını söyledi.
- I'm not likely to be here on Monday.
- Pazartesi günü burada olma ihtimalim yok.
- That's not likely to happen in my lifetime.
- Hayatımda böyle bir şey olmayacak.
- That's not likely to happen in my lifetime.
- Benim hayatım boyunca böyle bir şey olmayacak.
- That's not likely to happen anytime soon.
- Onun yakın bir zamanda olması muhtemel değil.
- That's not likely to happen anytime soon.
- Bu yakın zamanda olacak gibi görünmüyor.
Show More (6)
|