oriented - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
oriented yönelik adj.
  • All these funds will be pre-accession oriented.
  • Bütün bu fonlar, katılım öncesi hazırlıklara yönelik olacaktır.
  • The handling of the fight against terrorism has been mainly oriented towards the EU's external role.
  • Terörle mücadelenin ele alınışı esas olarak AB'nin dış rolüne yönelik olmuştur.
  • Production standards are now oriented towards ensuring the traceability of production from stable to table.
  • Üretim standartları artık üretimin ahırdan sofraya kadar izlenebilirliğini sağlamaya yöneliktir.
Show More (1)