outlet - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
outlet çıkış noktası n.
  • This would be a useful outlet for European solidarity.
  • Bu, Avrupa dayanışması için faydalı bir çıkış noktası olacaktır.
  • The large tourist industry of the Canary Islands is an important outlet for these products.
  • Kanarya Adaları'nın büyük turizm endüstrisi bu ürünler için önemli bir çıkış noktasıdır.
  • Moreover, we must look for outlets for our waste.
  • Dahası, atıklarımız için çıkış noktaları aramalıyız.
Show More (1)
outlet çıkış yolu n.
  • He was hoping that boxing would be an outlet for his anger.
  • Boksun öfkesi için bir çıkış yolu olacağını umuyordu.
  • Moreover, we must look for outlets for our waste.
  • Dahası, atıklarımız için çıkış yolları aramalıyız.
  • My creativity finds an outlet through learning modern languages.
  • Yaratıcılığım modern diller öğrenerek bir çıkış yolu buluyor.
Show More (0)
outlet çıkış n.
  • We changed the wastewater outlets on our caravan.
  • Karavanımızdaki atık su çıkışlarını değiştirdik.
  • This sewage outlet is no longer in use.
  • Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
Show More (-1)
outlet priz n.
  • My computer is connected to a properly grounded outlet.
  • Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı.
  • My computer is connected to a properly grounded outlet.
  • Bilgisayarım düzgün topraklanmış bir prize bağlı.
Show More (-1)
outlet satış noktası n.
  • We bought the hamburgers from a fast-food outlet.
  • Hamburgerleri bir fastfood satış noktasından aldık.
Show More (-2)
outlet pazar n.
  • Buying only from outlets can be a good way to save money.
  • Sadece pazarlardan alışveriş yapmak tasarruf etmek için iyi bir yol olabilir.
Show More (-2)
outlet priz kutusu n.
  • You can use the outlet on that wall to charge your phone.
  • Telefonunuzu şarj etmek için şu duvardaki priz kutusunu kullanabilirsiniz.
Show More (-2)